Astronomi: Samanyolu’nda haritalanan 12 milyar yıldan daha eski yıldızlar

amerikali

Yeni Üye
Bir grup araştırmacı, Samanyolu’nun merkezinde şimdiye kadarki en büyük yıldız envanterini derledi. Bazıları 12 milyar yıldan daha eskidir ve evrenin ilk günlerinden kalmadır. Ev sahibi galaksimizin oluşumunun kaotik aşamasından sağ çıkmış gibi görünüyorlar ve şimdi yavaş yavaş muazzam dairesel yörüngelerdeler. Ekip, çoğu zaman Samanyolu’nun içinde göründüklerini, ancak bazen Güneşimizden daha uzakta göründüklerini yazıyor. Şimdi haritalanmış olan bu popülasyonla ilgili daha fazla araştırmadan, araştırmacılar Samanyolu’nun ilk günleri ve yıldızların oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorlar.

Reklamcılık



Evrenin kökenine yeni bir bakış








Şimdi açıklanan popülasyonun görselleştirilmesi


(Resim: ESA/Gaia/Amanda J. Smith ve Anke Arentsen, Astronomi Enstitüsü, Cambridge; CC BY 4.0)



Buluntunun sunulduğu Britanya Kraliyet Astronomi Derneği’ne göre, bu yıldızların varlığı sürpriz değil. Ancak onları bulmak büyük bir zorluk çünkü Samanyolu’nun içindeki yıldızlararası tozun arkasına gizlenmişler. Cambridge Üniversitesi’nden Anke Arentsen liderliğindeki ekip, Hawaii’deki Mauna Kea üzerinde özel filtre teknikleri ve Kanada-Fransa-Hawaii Teleskopu ile başarılı oldu. Bu şekilde, bu tür eski yıldızlar için adaylar arandı ve bunlar daha sonra Anglo-Avustralya Teleskopu’ndaki spektroskopik incelemelerle doğrulandı. Sonuç, Samanyolu’nun içindeki orijinal yıldızlarla ilgili en büyük veri koleksiyonudur.

Bu şekilde keşfedilen bazı yıldızlar, bu nedenle, evren bir milyar yaşında bile değilken oluşmuştur. Yaşları, bileşimleriyle doğrulanabilir, çünkü daha genç yıldızların aksine, yalnızca az miktarda ağır elementten oluşurlar, bunun yerine esas olarak hidrojen ve helyumdan oluşurlar. Grup, ESA’nın Gaia uzay teleskobundan gelen verileri kullanarak, yıldız popülasyonunun Samanyolu boyunca hareketini bile yeniden oluşturabildi. Yıldız ne kadar yaşlıysa, yörünge o kadar kaotiktir. Şu anda orijinal yıldız popülasyonu hakkında giderek daha fazla veri toplandığından, Arentsen önümüzdeki yıllarda çok şey öğreneceğimizi varsayıyor.


(mho)



Haberin Sonu