ahmetbeyler
Yeni Üye
CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Tezcan’ın ziyaret ettiği Karacasu’da 30 yıldır kuyumculuk yaptığını söyleyen esnaf Adnan Selçuk, “Eskiden bir çeyrekten 20 lira kazanıyorduk. Artık hala 20 lira kazanıyoruz. Karımızı artıramıyoruz” diye konuştu. Alım gücünün azalmasından dolayı öncesinden haftada 500 çeyrek sattığını, şu an 100 tane satamadığını söz eden Selçuk, “Alım gücü azaldığı için kar marjı da düştü. Düğünler azalmadı. Pandemiden daha sonra artış da var. Ancak düğünlerde takılar azaldı” dedi.
Kuyumcu Adnan Selçuk’u ziyaret eden Tezcan, “Sizi görür görmez ‘En hoş iş bunların’ diyoruz. Çeyrek altın 1800 lira oldu. Gram altın 900-1000 lira. Tam altın 6 bin 800 lira. ‘Bu zamanda kuyumcu olmak lazımmış diyoruz’ dedi.
Tezcan’ın bu kelamlarına Selçuk şu tabirlerle cevap verdi:
“30 yıldır esnafım. Gramın yarısı da çıktı, 0,25’liği de çıktı. Gramın yarısı 500 lira, gramın çeyreği 250 lira. 0,25’lik gramda 2,5 lira kalıyor. Değmiyor ancak mecburen bulunduruyoruz. Bilezikte yalnızca 5 lira kârla çalışıyoruz. Gelin, onu bir de kuyumculara sorun. Kar marjımızı yükseltemiyoruz”
Tezcan ondan sonrasında bir market, konfeksiyoncu ve av materyalleri satan bir dükkanı ziyaret etti.
Bülent Tezcan, esnaf ziyaretinin akabinde yaptığı değerlendirmede şöyleki konuştu:
“Bugün Karacasu ilçemizdeyiz. Evvel örgütümüzü ziyaret ettik. daha sonra Karacasulu esnaflarımızla sohbet ettik. Aydın’ın başka ilçelerinde de Türkiye’nin öteki yerlerinde de gördüğümüz sıkıntıların birebiri ne yazık ki Karacasu’da da devam ediyor. Toprağın, havanın, suyun bu kadar bereketli olduğu, Türkiye’nin nadide yerlerinden, hoş beldelerinden birinde esnafın bu kadar şikayetçi olması bizi üzüyor.
Namusuyla alın teriyle ekmeğini kazanmak isteyenlerin hiç biri mutlu değil. Buradaki esnafımız yolsuzluk, israf peşinde değil ancak memlekete hakim olan israf ve talan sistemi, vatandaşın sofrasından, rızkından çalan bir sistem. Pastacı şikayetçi, kuyumcu şikayetçi; pideci, konfeksiyoncu şikayetçi.
Şikayetçi olmayan hiç kimse yok. her insanın söylemiş olduği şey, ‘Biz maliyetlerimizi karşılayamıyoruz, satış tutarlarımız ya maliyetlerimizle başa başa ya da maliyetin altında. Ne yazık ki doruktaki kişinin -Erdoğan’ı kastederek söylüyorlar- bunu dinleyecek, anlayacak hali yok.
O kendi bildiği yerde gidiyor. O gitmediği sürece bu işler düzelmeyecek’ diye vatandaş bize kelam bırakmadı. Anlatması gerekeni, söylemesi gerekeni söylemiş oldu. Karacasu’da esnaf sandık istiyor.
Çıkın saraylarınızdan, sandığı koyun milleti önüne. Berberin önündeki vatandaş misali saç kesilsin, önünüze düşsün; bu biçimde nazaranceksiniz saçınızın rengini ak mı, kara mı?”
Kuyumcu Adnan Selçuk’u ziyaret eden Tezcan, “Sizi görür görmez ‘En hoş iş bunların’ diyoruz. Çeyrek altın 1800 lira oldu. Gram altın 900-1000 lira. Tam altın 6 bin 800 lira. ‘Bu zamanda kuyumcu olmak lazımmış diyoruz’ dedi.
Tezcan’ın bu kelamlarına Selçuk şu tabirlerle cevap verdi:
“30 yıldır esnafım. Gramın yarısı da çıktı, 0,25’liği de çıktı. Gramın yarısı 500 lira, gramın çeyreği 250 lira. 0,25’lik gramda 2,5 lira kalıyor. Değmiyor ancak mecburen bulunduruyoruz. Bilezikte yalnızca 5 lira kârla çalışıyoruz. Gelin, onu bir de kuyumculara sorun. Kar marjımızı yükseltemiyoruz”
Tezcan ondan sonrasında bir market, konfeksiyoncu ve av materyalleri satan bir dükkanı ziyaret etti.
Bülent Tezcan, esnaf ziyaretinin akabinde yaptığı değerlendirmede şöyleki konuştu:
“Bugün Karacasu ilçemizdeyiz. Evvel örgütümüzü ziyaret ettik. daha sonra Karacasulu esnaflarımızla sohbet ettik. Aydın’ın başka ilçelerinde de Türkiye’nin öteki yerlerinde de gördüğümüz sıkıntıların birebiri ne yazık ki Karacasu’da da devam ediyor. Toprağın, havanın, suyun bu kadar bereketli olduğu, Türkiye’nin nadide yerlerinden, hoş beldelerinden birinde esnafın bu kadar şikayetçi olması bizi üzüyor.
Namusuyla alın teriyle ekmeğini kazanmak isteyenlerin hiç biri mutlu değil. Buradaki esnafımız yolsuzluk, israf peşinde değil ancak memlekete hakim olan israf ve talan sistemi, vatandaşın sofrasından, rızkından çalan bir sistem. Pastacı şikayetçi, kuyumcu şikayetçi; pideci, konfeksiyoncu şikayetçi.
Şikayetçi olmayan hiç kimse yok. her insanın söylemiş olduği şey, ‘Biz maliyetlerimizi karşılayamıyoruz, satış tutarlarımız ya maliyetlerimizle başa başa ya da maliyetin altında. Ne yazık ki doruktaki kişinin -Erdoğan’ı kastederek söylüyorlar- bunu dinleyecek, anlayacak hali yok.
O kendi bildiği yerde gidiyor. O gitmediği sürece bu işler düzelmeyecek’ diye vatandaş bize kelam bırakmadı. Anlatması gerekeni, söylemesi gerekeni söylemiş oldu. Karacasu’da esnaf sandık istiyor.
Çıkın saraylarınızdan, sandığı koyun milleti önüne. Berberin önündeki vatandaş misali saç kesilsin, önünüze düşsün; bu biçimde nazaranceksiniz saçınızın rengini ak mı, kara mı?”