ahmetbeyler
Yeni Üye
Sıhhat Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Konseyi’nin yarın en değerli toplantılarından birini gerçekleştireceğini duyurmuştu. Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da bilhassa maske konusunda gevşeme kararları beklenen toplantı öncesi DHA’ya konuştu. Prof. Dr. İlhan, hadise ve vefat sayılarında düşüşün devam ettiğine dikkat çekerek, “Vaka sayılarımız son 1 haftadır 5 binin altında. Uzunca müddettir bu sayılara hasret kalmıştık. Büyük hastanelerimizde koronavirüs olayları olmakla birlikte genel olarak ülkemizde hem toplumda birebir vakitte hastanelerimizde bir rahatlama kelam konusu” dedi.
‘YENİ DÖNEM’
Prof. Dr. İlhan, Bilim Heyeti toplantısında muhtemelen bu sürecin değerlendirileceğine vurgu yaparak, “Muhtemelen bu sürecin değerlendirmesi yapılıp, bu süreç daha sonrasında bir yeni periyot belirlenecektir kanısındayım. Maske için bakıldığında; Amerika’da, Avrupa’da maske kullanmasının giderek azaldığına şahit oluyoruz. Fakat bir yandan da düşünüldüğünde bilhassa riskli yerlerde maske kullanmasın devam ettiği konusunda bilgilere sahibiz. Örneğin; hastanede maske takmak hem kişiyi hem sıhhat çalışanlarını korumak için yanlışsız bir yaklaşım. Çok uzun vadeli bir uçak seyahatinde, tren seyahatinde, otobüs seyahatinde maske takmak şahıslar için esirgeyici bir yaklaşım olarak görünmekte. Maskenin bilhassa fazlaca kalabalık ve kapalı yerlerde koruyuculuğunun yüksek olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Bu niçinle tahminen bu tip fazlaca riskli yerler haricinde bir rahatlamanın kelam konusu olabileceğini beklemek mümkün” diye konuştu.
‘BİREYSEL TEDBİRLER ÖNE ÇIKIYOR’
Prof. Dr. İlhan, vakarda tekrar artış beklenip beklenmediğine ait ise şunları söylemiş oldu:
“Koronavirüs sürecinin nereye gerçek yol alacağı birkaç faktör ile alakalı. Bunlardan biri; virüsün ağır hastalık yapacağı bir varyantının ortaya çıkıp çıkmaması. Bu durum her vakit kelam konusu olabilir lakin şu anki detaylarımize göre epeyce daha düşük bir mümkünlük üzere görünüyor ancak bu riskin her vakit kelam konusu olduğunu bilmek gerekiyor. İkincisi, toplumların koronavirüs salgını için hem ferdi olarak tıpkı vakitte toplumun genelinin ne kadar bağışık olduğu. Ülkemiz için bakıldığında 3 doz aşı olan 27 milyondan fazla vatandaşımız var. 2 doz aşı olan da 53 milyondan fazla kişi var. Koronavirüsten korunmada aşının kıymetli faktör olduğunu söylemek gerekiyor. Aşı olanların son doz üzerinden 6 ay geçtiyse bilhassa de kronik hastalığı olan vatandaşlarımız ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın 1 doz daha hatırlatma dozlarını olmaları en gerçek yaklaşım olacaktır. Üçüncüsü de toplumların davranış biçimleri. Şahıslar epey dikkatsiz davranıyor, risk kümesinde olan bireyler ile temasta bulunmaktan çekinmiyorsa kendisinde semptomlar olan kişi toplum ile bir ortada olmaktan çekinmiyorsa burada da bir riskin kelam konusu olabileceği kelam konusu. Geldiğimiz devir daha hayli ferdi tedbirlerin, aşılamanın öne çıktığı bir yol olarak gözükmekte.” (DHA)
‘YENİ DÖNEM’
Prof. Dr. İlhan, Bilim Heyeti toplantısında muhtemelen bu sürecin değerlendirileceğine vurgu yaparak, “Muhtemelen bu sürecin değerlendirmesi yapılıp, bu süreç daha sonrasında bir yeni periyot belirlenecektir kanısındayım. Maske için bakıldığında; Amerika’da, Avrupa’da maske kullanmasının giderek azaldığına şahit oluyoruz. Fakat bir yandan da düşünüldüğünde bilhassa riskli yerlerde maske kullanmasın devam ettiği konusunda bilgilere sahibiz. Örneğin; hastanede maske takmak hem kişiyi hem sıhhat çalışanlarını korumak için yanlışsız bir yaklaşım. Çok uzun vadeli bir uçak seyahatinde, tren seyahatinde, otobüs seyahatinde maske takmak şahıslar için esirgeyici bir yaklaşım olarak görünmekte. Maskenin bilhassa fazlaca kalabalık ve kapalı yerlerde koruyuculuğunun yüksek olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Bu niçinle tahminen bu tip fazlaca riskli yerler haricinde bir rahatlamanın kelam konusu olabileceğini beklemek mümkün” diye konuştu.
‘BİREYSEL TEDBİRLER ÖNE ÇIKIYOR’
Prof. Dr. İlhan, vakarda tekrar artış beklenip beklenmediğine ait ise şunları söylemiş oldu:
“Koronavirüs sürecinin nereye gerçek yol alacağı birkaç faktör ile alakalı. Bunlardan biri; virüsün ağır hastalık yapacağı bir varyantının ortaya çıkıp çıkmaması. Bu durum her vakit kelam konusu olabilir lakin şu anki detaylarımize göre epeyce daha düşük bir mümkünlük üzere görünüyor ancak bu riskin her vakit kelam konusu olduğunu bilmek gerekiyor. İkincisi, toplumların koronavirüs salgını için hem ferdi olarak tıpkı vakitte toplumun genelinin ne kadar bağışık olduğu. Ülkemiz için bakıldığında 3 doz aşı olan 27 milyondan fazla vatandaşımız var. 2 doz aşı olan da 53 milyondan fazla kişi var. Koronavirüsten korunmada aşının kıymetli faktör olduğunu söylemek gerekiyor. Aşı olanların son doz üzerinden 6 ay geçtiyse bilhassa de kronik hastalığı olan vatandaşlarımız ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın 1 doz daha hatırlatma dozlarını olmaları en gerçek yaklaşım olacaktır. Üçüncüsü de toplumların davranış biçimleri. Şahıslar epey dikkatsiz davranıyor, risk kümesinde olan bireyler ile temasta bulunmaktan çekinmiyorsa kendisinde semptomlar olan kişi toplum ile bir ortada olmaktan çekinmiyorsa burada da bir riskin kelam konusu olabileceği kelam konusu. Geldiğimiz devir daha hayli ferdi tedbirlerin, aşılamanın öne çıktığı bir yol olarak gözükmekte.” (DHA)