Geç Hitit Kent Devletini Kim Kurdu ?

DunyaVatandasi

Global Mod
Global Mod
Geç Hitit Kent Devletleri: Kuruluş ve Gelişim Süreci

Geç Hitit döneminin tarihi, M.Ö. 1200-700 yılları arasında, Anadolu ve Mezopotamya'nın birleşim noktalarında önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte, Anadolu'nun güneydoğusundaki yerel yönetimlerin ortaya çıkışı dikkat çekmektedir. Geç Hitit kent devletleri, özellikle Cilicia ve Mezopotamya’nın kesişim noktasında kurulmuş olan birkaç bağımsız devletten oluşmaktadır. Peki, Geç Hitit kent devletlerini kim kurdu ve bu süreçte hangi faktörler etkili oldu?

Geç Hitit Dönemi ve Tarihsel Arka Plan

Geç Hitit dönemi, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yerel güçlerin yeniden şekillenmesiyle karakterize edilir. M.Ö. 1200 yıllarında, deniz kavimleri ve diğer etkenlerle Hitit İmparatorluğu’nun çökmesi, bölgedeki siyasi dengeleri değiştirmiştir. Hititlerin bıraktığı miras, çeşitli etnik gruplar ve kabileler arasında bölünmüş bir yapının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, Geç Hitit kent devletlerinin kurulmasına zemin hazırlamıştır.

Kent Devletlerinin Kuruluşu

Geç Hitit kent devletleri, genellikle şehir merkezleri etrafında oluşan küçük yönetimlerdir. Bu devletlerin kurulmasında, Hititlerin zayıflaması ile birlikte yerel güçlerin artan etkisi belirleyici olmuştur. Geç Hitit kentleri arasında en bilinenleri, Karkamış, Zincirli, Carchemish ve Tilbeshar gibi şehirlerdir. Bu kentler, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak önemli merkezler haline gelmiştir.

Karkamış, bu dönemde önemli bir ticaret merkezi olarak öne çıkmıştır. Bu şehirde, Asurlularla yapılan ticaret ilişkileri sayesinde zenginleşmiş ve güçlenmiştir. Ayrıca, Karkamış’ın hâkimiyetinde olan Krallar, siyasi gücünü pekiştirmek için askeri fetihlere yönelmişlerdir. Karkamış, Hitit döneminden kalma kalıntılarıyla ve kendi dönemi için özel mimari yapılarıyla dikkat çekmektedir.

Yönetim ve Sosyal Yapı

Geç Hitit kent devletleri, genellikle monarşik bir yönetim biçimiyle yönetilmiştir. Her kent devleti, kendi kralları tarafından idare edilmiştir ve bu krallar, yerel halk arasında belirli bir otoriteye sahipti. Ancak bu otorite, genellikle bölgedeki ekonomik zenginlik ve askeri güce dayanmaktadır.

Sosyal yapı açısından, Geç Hitit kentlerinde elit bir sınıf ve geniş bir köylü kitlesi bulunmaktaydı. Kent merkezlerinde yaşayan aristokratlar, zenginlikleriyle öne çıkarken, kırsal alanda yaşayan köylüler daha çok tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamışlardır.

Kültürel Etkileşim ve Miras

Geç Hitit kent devletleri, sadece askeri ve siyasi alanda değil, kültürel alanda da önemli bir etkileşim yaşanmıştır. Bu dönem, Mezopotamya kültürü ile Anadolu kültürü arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Mimari, sanatsal üretimler ve dil açısından iki kültürün etkileri gözlemlenmektedir.

Bu dönemde sanat, özellikle heykeltraşlık ve mimarlıkta büyük bir gelişim göstermiştir. Geç Hitit kentlerinde bulunan eserler, hem Hitit sanatının izlerini taşımakta hem de yerel sanat akımlarının etkilerini yansıtmaktadır. Örneğin, Zincirli’de bulunan heykeller, hem Anadolu hem de Mezopotamya sanatını birleştirerek yeni bir tarz oluşturmuştur.

Dış Etkiler ve Sonuçları

Geç Hitit kent devletlerinin varlığı, yalnızca iç dinamiklerle sınırlı kalmamıştır. Dönem boyunca Asur, Urartu ve diğer çevre devletlerle sıkı bir etkileşim içerisinde bulunmuşlardır. Bu etkileşim, hem ticaret hem de askeri ittifaklar aracılığıyla şekillenmiştir.

Ancak bu durum, aynı zamanda dış tehditler ve saldırılarla da sonuçlanmıştır. M.Ö. 8. yüzyılda, Asur İmparatorluğu’nun yükselişiyle birlikte Geç Hitit kent devletleri, Asur'un baskısıyla karşı karşıya kalmış ve birçok kent devleti ya yıkılmış ya da Asur yönetimi altına girmiştir. Bu durum, Geç Hitit kent devletlerinin tarih sahnesinden silinmesine neden olmuştur.

Sonuç

Geç Hitit kent devletleri, Hitit İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte ortaya çıkan ve Anadolu ile Mezopotamya arasındaki kültürel etkileşimi sürdüren önemli oluşumlardır. Bu devletlerin kuruluşu, yerel güçlerin artışı ve kültürel etkileşimle şekillenmiştir. Ancak dış tehditler, özellikle Asur'un yayılmacı politikaları, bu kent devletlerinin varlığını sona erdirmiştir. Geç Hititler, tarih boyunca bıraktıkları kültürel miras ve etkileriyle Anadolu tarihinin önemli bir parçası olarak anılmaktadır.