ahmetbeyler
Yeni Üye
14 Yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kuran kurslarında öğretmenlik yapan, yaptığı çıkışlarla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafınca “islama aykırısın “denilerek ihraç edilen Fatma Yavuz Odatv’ye konuştu. Müzikçi Gülşen’in İmam hatiplilere yönelik kelamlarının aslında iktidar tarafınca imam hatip kitlesine karşı kullanıldığını söyleyen Fatma Yavuz “sahte gündemle tatmin ediyorlar onları” dedi. 30 Ağustos öncesi bir daha Cuma hutbesinde Atatürk’e yer vermeyen Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında da konuşan Yavuz, “diyanet idaresi başına göre bir şey tutturup gidemez” dedi.
“AKP İMAM HATİPLİLERE DEHŞET POMPALIYOR”
Kendisinin İmam Hatip mezunu olduğunu söyleyen Fatma Yavuz, AKP’nin Gülşen’i öne atarak geçersiz gündemle İmam hatiplilere ziyan verdiğini söz etti. “Gülşen’in tutuklanması AKP’nin seçim çalışmasıdır. Gülşen bilhassa seçildi ve şeytanlaştırıldı. AKP seçim sürecine girildiği için kutuplaşma siyasetinden yürüyecek. Zira hizmet üretemiyorlar, insanlara iş , aş vaat edemiyorlar. Ezanları susturamayacaksınız, imam hatipleri kapatamayacaksınız üzere hamaset üzerinden yürüyorlar. Artık anlatacakları bir şey kalmadı. Türkiye toplumunun büyük kısmı muhafazakar olduğu için daima o insanları istismar ediyorlar, hislerini sömürüyorlar. İktidar aslında en büyük ziyanı bu kitleye veriyor. Geçersiz gündemle tatmin ediyorlar onları. Bak ben senin İmam Hatip’ini savunuyorum iletisi veriyor” diyen Yavuz, “Savunduğu falanda yok aslında en büyük ziyanı İmam Hatiplilere AKP veriyor. Bir kısır döngünün içine hapsediyor onları. Ben gidersem size şu biçimde yaparlar, bu biçimde yaparlar üzere bir dehşet pompalayarak İmam Hatiplilerin diğer alternatiflere yönelmesinin önünü kesiyor aslında. Zayıfladıklarında yönelmeler olmuştu, beşerler kalıplarından çıkmaya başlamıştı. tekrar kısır döngüye sokmak için Gülşen’in tutuklanması da lakin ha dağılmayın iletisidir. Gülşen’in kelamlarına katılmıyorum yanlışını epeyce samimi bir biçimde kabul etti aslına bakarsanız. Ben İmam Hatip mezunu biri olarak benim kalbimi tatmin etti yani. Birinci etapta “haddini bil Gülşen” diye tweet attım lakin geldiğimiz noktada Gülşen’i savunur konuma geçtim. Tabi ki de geçerim. Bizler küser barışırız. Devlet eliyle kolluk kuvvetleri ne alaka. Lakin iş o denli bir noktaya getirdiler ki hanımın can güvenliğini de tehlikeye attılar. Kız kardeşimizi trollere yerdirmeyiz. Ortalıkta rüşvetler, tecavüzler, çeteler saçılmışken Gülşen’in tutuklanarak ortaya atılmasının niçini açıkça ortadadır. Bayanlar kasaptaki ete benzeri, namaz kılmayanı öldürün üzere çıkış yapanlara karşı ses yükselttiğim için atıldım diyanetten” halinde konuştu.
“DİYANET ALİ ERBAŞ’IN ANONİM ŞİRKETİ DEĞİL”
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde uzun yıllar öğretmenlik yapan Fatma Yavuz, Atatürk’e bir daha Cuma hutbesinde yer verilmemesi hakkında şunları söylemiş oldu:
“Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin diyanetisin Arabistan’ın değil. Çok yanlış buluyorum Bakın ben Atatürkçü değilim. Diyanet bu ülkenin bir kurumu. Onun başındaki liderinin ideolojisi halkın ortak bedellerine karşı olamaz. Başına nazaran bir şey tutturup gidemez. O makam Türkiye halkının ve ülkenin ortak bedellerini dikkate almak zorunda. şahsi fikirlerine göre şekillenecek bir kurum olamaz. Diyanet Ali Erbaş’ın anonim şirketi değil.”
Murat Sökdü
Odatv.com
“AKP İMAM HATİPLİLERE DEHŞET POMPALIYOR”
Kendisinin İmam Hatip mezunu olduğunu söyleyen Fatma Yavuz, AKP’nin Gülşen’i öne atarak geçersiz gündemle İmam hatiplilere ziyan verdiğini söz etti. “Gülşen’in tutuklanması AKP’nin seçim çalışmasıdır. Gülşen bilhassa seçildi ve şeytanlaştırıldı. AKP seçim sürecine girildiği için kutuplaşma siyasetinden yürüyecek. Zira hizmet üretemiyorlar, insanlara iş , aş vaat edemiyorlar. Ezanları susturamayacaksınız, imam hatipleri kapatamayacaksınız üzere hamaset üzerinden yürüyorlar. Artık anlatacakları bir şey kalmadı. Türkiye toplumunun büyük kısmı muhafazakar olduğu için daima o insanları istismar ediyorlar, hislerini sömürüyorlar. İktidar aslında en büyük ziyanı bu kitleye veriyor. Geçersiz gündemle tatmin ediyorlar onları. Bak ben senin İmam Hatip’ini savunuyorum iletisi veriyor” diyen Yavuz, “Savunduğu falanda yok aslında en büyük ziyanı İmam Hatiplilere AKP veriyor. Bir kısır döngünün içine hapsediyor onları. Ben gidersem size şu biçimde yaparlar, bu biçimde yaparlar üzere bir dehşet pompalayarak İmam Hatiplilerin diğer alternatiflere yönelmesinin önünü kesiyor aslında. Zayıfladıklarında yönelmeler olmuştu, beşerler kalıplarından çıkmaya başlamıştı. tekrar kısır döngüye sokmak için Gülşen’in tutuklanması da lakin ha dağılmayın iletisidir. Gülşen’in kelamlarına katılmıyorum yanlışını epeyce samimi bir biçimde kabul etti aslına bakarsanız. Ben İmam Hatip mezunu biri olarak benim kalbimi tatmin etti yani. Birinci etapta “haddini bil Gülşen” diye tweet attım lakin geldiğimiz noktada Gülşen’i savunur konuma geçtim. Tabi ki de geçerim. Bizler küser barışırız. Devlet eliyle kolluk kuvvetleri ne alaka. Lakin iş o denli bir noktaya getirdiler ki hanımın can güvenliğini de tehlikeye attılar. Kız kardeşimizi trollere yerdirmeyiz. Ortalıkta rüşvetler, tecavüzler, çeteler saçılmışken Gülşen’in tutuklanarak ortaya atılmasının niçini açıkça ortadadır. Bayanlar kasaptaki ete benzeri, namaz kılmayanı öldürün üzere çıkış yapanlara karşı ses yükselttiğim için atıldım diyanetten” halinde konuştu.
“DİYANET ALİ ERBAŞ’IN ANONİM ŞİRKETİ DEĞİL”
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde uzun yıllar öğretmenlik yapan Fatma Yavuz, Atatürk’e bir daha Cuma hutbesinde yer verilmemesi hakkında şunları söylemiş oldu:
“Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin diyanetisin Arabistan’ın değil. Çok yanlış buluyorum Bakın ben Atatürkçü değilim. Diyanet bu ülkenin bir kurumu. Onun başındaki liderinin ideolojisi halkın ortak bedellerine karşı olamaz. Başına nazaran bir şey tutturup gidemez. O makam Türkiye halkının ve ülkenin ortak bedellerini dikkate almak zorunda. şahsi fikirlerine göre şekillenecek bir kurum olamaz. Diyanet Ali Erbaş’ın anonim şirketi değil.”
Murat Sökdü
Odatv.com