ahmetbeyler
Yeni Üye
Beşerler niye süratle kilo almaktadır? Dikkate alınması gereken bir hayli sebep vardır. Lakin temel niye, beslenme alışkanlıklarında yüksek yağ ve şekerin bulunması ve nizamlı idman yapmamaktır. Şayet kilo fazlalığının sebebi beslenme ve gündelik alışkanlıklarsa tahlil de bu alanda yapılacak kalıcı değişikliklerden geçmelidir.
Şişmanlık uzun süren bir güç dengesizliği kararı ortaya çıkar. Muhakkak başlı niçinleri şunlardır:
1. Fazla yeme
2. Fizikî hareketlerin azlığı
3. Ruhsal bozukluklar
4. Metabolik ve hormonal bozukluklar
5. Kalıtımsal faktörler
6. Bozucu alanlar, özetlemek gerekirsesı geçirilmiş hastalıklar
Bu faktörler içinde en değerli olanı; fazla yemedir. Biroldukça kişi aldığı yiyeceklerle aldığı güç ve harcadığı güç hakkında gerçek bilgiye sahip değildir. Örneğin günlük yediğimiz sandviçlerimiz yağlı besinlerden oluşmaktadır. Sucuk, kızartma, çikolata, tart ve soslarda fazla ölçüde yağ bulunur; günde ortalama 142 gr yağ alırız ve bunun en çok yarısını eritebiliriz. Birtakım şahıslar fizikî hareketler için harcanan güç konusunda da bilgisizdir. Hareket ediyorum diye fazla yemek, kimi vakit farkında olmadan şişmanlığa yol açabilir.
Birtakım uzmanlar şişmanlığın kalıtsal olduğunu belirtmektedir. Yapılan bir araştırmada, olağan anne babanın çocukları içinde şişmanlık % 8-9 iken, anne babadan birinin şişman olduğu durumda, çocuklarda şişmanlık riskinin % 40’a, her ikisinin de şişman olması durumunda ise % 80’e çıktığı belirtilmiştir. Lakin bu durumun kalıtsal bir değişiklikten hayli, ailenin beslenme alışkanlıklarından ileri geldiği sanılmaktadır.
Konutta pişirilen yemeklerin güç bedelinin yüksek olması, ailenin bütün bireylerinin fazla güçlü besin tüketmesine yol açmaktadır.
Çoklukla hareketsiz şahıslar, hareketli olanlar kadar yemektedirler. Bu durumda hareketsiz olan bireylerin güç istikrarı bozulmaktadır.
Ağır bir işte çalışanlar içinde şişman kimselere hayli az rastlanmasına karşılık, oturarak iş goren memurlar ve konut bayanlarında şişmanlığın sık görülmesi, fizikî hareketlerin beden yükü üzerine tesirini açıkça göstermektedir.
Hareketsizlik kararı kaslar zayıflar ve kasların yerini yağ dokuları alır. Bu niçinle kaloriler özgür biçimde yağ hücreleri içine yerleşir ve yağ hücrelerinin boyutu 200 kat artar. Hareketsizlik niçiniyle beşerler günümüzde geçmişe nazaran 600-800 kalori, yani bir öğün daha az harcamakta fakat bu bir öğünden vazgeçmemektedirler.
Birtakım şahıslar hüzün, düşünce ve güvensizliklerini örtmek için fazla yemeye meyilli olabilirler. Bunun aksisi durumlar da olabilir. Ruhsal bozukluklar, kimi vakit fazla yemeye kimi vakit de az yemeye niye olabilir.
Bilhassa zayıflama diyetlerine karşı dirençli olan şişmanlık, hormonnal ve metabolik niçinlere dayanır. Bu çeşit şişmanlık, toplumdaki şişmanlık oranının hayli küçük bir kısmını kapsar. Bilindiği üzere kimi hormonlar bazal metabolizma suratını tesirler. Hormonal niçinlerle bazal metabolizmanın yavaş oluşu, güç harcanmasını azaltarak alınan besin öğelerinin bir kısmının depolanmasına yol açabilir. Yalnız bu bireyler ekseriyetle hareketsizdirler ve şişmanlamaları bu niçine de bağlı olabilir.
Diyetteki protein, karbonhidrat ve yağ içeriğinin şişmanlamada tesirli olduğu bilinmektedir. Birtakım araştırmacılar diyetteki protein oranının yüksek, karbonhidrat oranının düşük olması halinde daha fazlaca gücün ısıya dönüşerek atılacağı fikrini savunmaktadır. Öbür kimi araştırmacılarsa bunun şişmanlık tedavisinde tesiri olamayacağı görüşündedir. Karbonhidratların hayli fazla kısıtlanması organların çalışma sistemlerinde mesela asit-baz istikrarında bozukluğa yol açacağından hakikat değildir.
Bu hususta ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için “Detoksu Keşfet’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi biçimlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul
Şişmanlık uzun süren bir güç dengesizliği kararı ortaya çıkar. Muhakkak başlı niçinleri şunlardır:
1. Fazla yeme
2. Fizikî hareketlerin azlığı
3. Ruhsal bozukluklar
4. Metabolik ve hormonal bozukluklar
5. Kalıtımsal faktörler
6. Bozucu alanlar, özetlemek gerekirsesı geçirilmiş hastalıklar
Bu faktörler içinde en değerli olanı; fazla yemedir. Biroldukça kişi aldığı yiyeceklerle aldığı güç ve harcadığı güç hakkında gerçek bilgiye sahip değildir. Örneğin günlük yediğimiz sandviçlerimiz yağlı besinlerden oluşmaktadır. Sucuk, kızartma, çikolata, tart ve soslarda fazla ölçüde yağ bulunur; günde ortalama 142 gr yağ alırız ve bunun en çok yarısını eritebiliriz. Birtakım şahıslar fizikî hareketler için harcanan güç konusunda da bilgisizdir. Hareket ediyorum diye fazla yemek, kimi vakit farkında olmadan şişmanlığa yol açabilir.
Birtakım uzmanlar şişmanlığın kalıtsal olduğunu belirtmektedir. Yapılan bir araştırmada, olağan anne babanın çocukları içinde şişmanlık % 8-9 iken, anne babadan birinin şişman olduğu durumda, çocuklarda şişmanlık riskinin % 40’a, her ikisinin de şişman olması durumunda ise % 80’e çıktığı belirtilmiştir. Lakin bu durumun kalıtsal bir değişiklikten hayli, ailenin beslenme alışkanlıklarından ileri geldiği sanılmaktadır.
Konutta pişirilen yemeklerin güç bedelinin yüksek olması, ailenin bütün bireylerinin fazla güçlü besin tüketmesine yol açmaktadır.
Çoklukla hareketsiz şahıslar, hareketli olanlar kadar yemektedirler. Bu durumda hareketsiz olan bireylerin güç istikrarı bozulmaktadır.
Ağır bir işte çalışanlar içinde şişman kimselere hayli az rastlanmasına karşılık, oturarak iş goren memurlar ve konut bayanlarında şişmanlığın sık görülmesi, fizikî hareketlerin beden yükü üzerine tesirini açıkça göstermektedir.
Hareketsizlik kararı kaslar zayıflar ve kasların yerini yağ dokuları alır. Bu niçinle kaloriler özgür biçimde yağ hücreleri içine yerleşir ve yağ hücrelerinin boyutu 200 kat artar. Hareketsizlik niçiniyle beşerler günümüzde geçmişe nazaran 600-800 kalori, yani bir öğün daha az harcamakta fakat bu bir öğünden vazgeçmemektedirler.
Birtakım şahıslar hüzün, düşünce ve güvensizliklerini örtmek için fazla yemeye meyilli olabilirler. Bunun aksisi durumlar da olabilir. Ruhsal bozukluklar, kimi vakit fazla yemeye kimi vakit de az yemeye niye olabilir.
Bilhassa zayıflama diyetlerine karşı dirençli olan şişmanlık, hormonnal ve metabolik niçinlere dayanır. Bu çeşit şişmanlık, toplumdaki şişmanlık oranının hayli küçük bir kısmını kapsar. Bilindiği üzere kimi hormonlar bazal metabolizma suratını tesirler. Hormonal niçinlerle bazal metabolizmanın yavaş oluşu, güç harcanmasını azaltarak alınan besin öğelerinin bir kısmının depolanmasına yol açabilir. Yalnız bu bireyler ekseriyetle hareketsizdirler ve şişmanlamaları bu niçine de bağlı olabilir.
Diyetteki protein, karbonhidrat ve yağ içeriğinin şişmanlamada tesirli olduğu bilinmektedir. Birtakım araştırmacılar diyetteki protein oranının yüksek, karbonhidrat oranının düşük olması halinde daha fazlaca gücün ısıya dönüşerek atılacağı fikrini savunmaktadır. Öbür kimi araştırmacılarsa bunun şişmanlık tedavisinde tesiri olamayacağı görüşündedir. Karbonhidratların hayli fazla kısıtlanması organların çalışma sistemlerinde mesela asit-baz istikrarında bozukluğa yol açacağından hakikat değildir.
Bu hususta ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için “Detoksu Keşfet’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi biçimlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul