ahmetbeyler
Yeni Üye
Habertürk TV programcısı Kübra Par, geçen gün yaptığı açıklamada, koronavirüse yakalandığını ve yayınlara bir hafta orta verdiğini açıklamıştı.
Kübra Par, bugün Habertürk’teki köşesinde ise “Covid’dilk evvel, Covid’den daha sonra…” başlıklı bir yazı kaleme alarak Covid günlüğünü paylaştı.
“Maskeyi çıkardığım hafta Covid oldum” diyen Kübra Par, “Hiç o denli yavaşça bir nezle üzere geçmiyor. 4 gündür yatak döşek yatıyorum. Birinci 3 gün geceleri titremeler, kaslarda, eklemlerde dayanılmaz ağrılar ve ateş… Dünden beri de öksürük nöbetleri… Halbuki bu lanet virüs sahiden güçlü bir şeymiş… Öldürmese bile süründürüyormuş” dedi.
Kübra Par’ın yazısı şöyle:
“2 yıl süren salgına karşın ben yakalanmamıştım.
En yakın çalışma arkadaşlarım hastalanırken bana daima teğet geçmişti.
Galiba bünyem güçlü, tahminen de genetik olarak şanslıyım diye düşünüyordum.
Hele son vakit içinderda önemli bir özgüven, hatta şımarıklık gelmişti.
“Ne olacak canım, artık bayağı bir nezleye dönüştü. Aşılarım da tam, bana bir şey olmaz” diyordum.
Kaparsam 1 hafta meskende tatil üzere geçer, sinema izler, biriken kitapları okurum diye hayal ediyordum.
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca maske yasağını gevşettiği gün benim için salgın olayı bitmişti.
İtiraf ediyorum kapalı alanlarda da pek takmadım.
Ve maskeyi çıkardığım hafta Covid oldum.
İstanbul için ağır kar ikazının yapıldığı perşembe günü spordan terli terli çıkıp soğukta yürüyerek üşümemin de tesiri oldu sanırım.
Akşam bir baş ağrısı ve halsizlik çöktü.
Sabah boğaz ağrısıyla uyandım. “Dün soğukta kaldım, ondandır” dedim lakin tedbiren eczaniçin süratli test kiti sipariş ettim. Müspet çıkınca inanamadım. PCR yaptırdım ve bingo, o da müspet çıktı.
Sonuç?
Hiç o denli yavaşça bir nezle üzere geçmiyor.
4 gündür yatak döşek yatıyorum. Birinci 3 gün geceleri titremeler, kaslarda, eklemlerde dayanılmaz ağrılar ve ateş…
Dünden beri de öksürük nöbetleri…
Meğerse bu lanet virüs sahiden güçlü bir şeymiş…
Öldürmese bile süründürüyormuş.
Yani diyeceğim o ki benim yaptığımı yapmayın.
Rahat atlatanları görüp salgını hafifçee almayın.
Mecburî olmasa bile kapalı alanlarda maske takmaya devam edin.
Havalar soğuk; dikkatli giyinin ve bağışıklığınızı kuvvetli tutmaya çalışın.
Bu vesileyle arayan, bildiri atan herkese epey teşekkür ederim. Birkaç güne toparlarım inşallah.”
Kübra Par, bugün Habertürk’teki köşesinde ise “Covid’dilk evvel, Covid’den daha sonra…” başlıklı bir yazı kaleme alarak Covid günlüğünü paylaştı.
“Maskeyi çıkardığım hafta Covid oldum” diyen Kübra Par, “Hiç o denli yavaşça bir nezle üzere geçmiyor. 4 gündür yatak döşek yatıyorum. Birinci 3 gün geceleri titremeler, kaslarda, eklemlerde dayanılmaz ağrılar ve ateş… Dünden beri de öksürük nöbetleri… Halbuki bu lanet virüs sahiden güçlü bir şeymiş… Öldürmese bile süründürüyormuş” dedi.
Kübra Par’ın yazısı şöyle:
“2 yıl süren salgına karşın ben yakalanmamıştım.
En yakın çalışma arkadaşlarım hastalanırken bana daima teğet geçmişti.
Galiba bünyem güçlü, tahminen de genetik olarak şanslıyım diye düşünüyordum.
Hele son vakit içinderda önemli bir özgüven, hatta şımarıklık gelmişti.
“Ne olacak canım, artık bayağı bir nezleye dönüştü. Aşılarım da tam, bana bir şey olmaz” diyordum.
Kaparsam 1 hafta meskende tatil üzere geçer, sinema izler, biriken kitapları okurum diye hayal ediyordum.
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca maske yasağını gevşettiği gün benim için salgın olayı bitmişti.
İtiraf ediyorum kapalı alanlarda da pek takmadım.
Ve maskeyi çıkardığım hafta Covid oldum.
İstanbul için ağır kar ikazının yapıldığı perşembe günü spordan terli terli çıkıp soğukta yürüyerek üşümemin de tesiri oldu sanırım.
Akşam bir baş ağrısı ve halsizlik çöktü.
Sabah boğaz ağrısıyla uyandım. “Dün soğukta kaldım, ondandır” dedim lakin tedbiren eczaniçin süratli test kiti sipariş ettim. Müspet çıkınca inanamadım. PCR yaptırdım ve bingo, o da müspet çıktı.
Sonuç?
Hiç o denli yavaşça bir nezle üzere geçmiyor.
4 gündür yatak döşek yatıyorum. Birinci 3 gün geceleri titremeler, kaslarda, eklemlerde dayanılmaz ağrılar ve ateş…
Dünden beri de öksürük nöbetleri…
Meğerse bu lanet virüs sahiden güçlü bir şeymiş…
Öldürmese bile süründürüyormuş.
Yani diyeceğim o ki benim yaptığımı yapmayın.
Rahat atlatanları görüp salgını hafifçee almayın.
Mecburî olmasa bile kapalı alanlarda maske takmaya devam edin.
Havalar soğuk; dikkatli giyinin ve bağışıklığınızı kuvvetli tutmaya çalışın.
Bu vesileyle arayan, bildiri atan herkese epey teşekkür ederim. Birkaç güne toparlarım inşallah.”