ahmetbeyler
Yeni Üye
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Alaattin Çakıcı’nın eski avukatlarından Mehmet Sinan İnce’nin 2016 yılında kendisine TBMM’de suikast düzenlenmesi planını deklare ettiğını belirterek TBMM Başkanlığı’na müracaatta bulundu.
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, HDP’li Paylan’ın dilekçesine cevap veren Meclis Başkanlığı, ‘İnce’nin silahla Meclis’e girdiğinin tespit edilmediğini, ziyaret ayrıntılarının paylaşılamayacağını, kamera kayıtlarına ise ulaşılamadığını’ belirtti.
‘İNCE İSİMLİ ZİYARETÇİNİN SİLAHLA GİRİŞ YAPTIĞINA YÖNELİK RASTGELE BİR OLAY KAYDA GEÇMEDİ’
HDP’li Garo Paylan, Mehmet Sinan İnce’nin toplumsal medya üzerinden yaptığı paylaşımla, “Sene 2016, TBMM’ye silah sokturtup Garo Paylan’ı vurdurtup azmettireni Alaattin Çakıcı, faili MHP gösterecektin. Bana planı yaptırttın, iş milletvekili danışmanından döndü” söylemiş olduğini hatırlatarak Meclis Başkanlığı’na müracaatta bulunmuştu. Paylan’ın mevzuyu Meclis gündemine taşıması ve hata duyurusunda bulunmasının akabinde İnce, “Yapacak olsak yapardık. Kahraman yapmak istemedik seni. Yoksa iki kere önümüze düşürdük yürürken seni Meclis’te, baht yapıtı falan hayatta kaldım diye mağdur edebiyatı yapma” tabirleriyle tehditlerini sürdürmüştü.
Meclis Başkanlığı Paylan’ın, “TBMM’de şahsıma yönelik suikast planı hakkında soruşturma açtınız mı?” ve “Mehmet Sinan İnce isimli şahıs, 2010 yılından bu yana kaç defa, hangi tarihlerde ve ne kadar müddet ile TBMM’de bulunmuştur?” sorularına müracaattan iki ay daha sonra karşılık verdi.
İlgili yönetmelik hususlarını hatırlatan Meclis Başkanlığı, TBMM’ye nazaranv, ziyaret yahut seyahat niyetiyle gelen ziyaretçiler ile getirdikleri her türlü eşyaların elle, gözle, araç altı denetim aygıtı, kapı dedektörü, X-RAY metal dedektörü, gerektiğinde bomba dedektör köpeği ve bomba uzmanı ile arandığını söylemiş oldu ve cevabını şöyleki sürdürdü:
“Söz konusu güvenlik uygulaması göz önünde bulundurulduğunda TBMM yerleşkesi ve kullanmasındaki binalara rastgele bir biçimde silah vb. araçla girilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda dilekçeye bahis Mehmet Sinan İnce isimli ziyaretçinin de TBMM’ye silahla giriş yaptığına yönelik rastgele bir olay kayda geçmemiştir.”
‘ZİYARETE AİT KAMERA KAYITLARINA ULAŞILAMADI’
Öte yandan Meclis Başkanlığı, Meclis’e gelen ziyaretçilerin ziyaretçi takip sistemi ile kayıtlarının yapıldığını cevabında hatırlattı. Meclis Başkanlığı, Paylan’ı tehdit eden İnce’nin ziyaret ayrıntılarının, TBMM Güvenlik Uyum Kurulu’nun, “TBMM’ye gelen ziyaretçilerin ve ziyaret edilen şahısların ayrıntılarının üçüncü şahıslara verilmemesine” yönelik sonucu yeterince paylaşılamayacağını kaydetti.
TBMM Güvenlik Yönetmeliği’nin 42’nci unsurunun üçüncü fıkrasında “Görüntü kayıtları Bilgi Süreç Başkanlığınca en az bir ay koruma edilir” kararının yer aldığını belirten Meclis Başkanlığı, İnce’nin Meclis’e girip girmediğinin kamera kayıtlarıyla tespit edilemeyeceğini şu sözlerle ifade etti:
“Dilekçenizde bahsi geçen ziyaretin üzerinden yaklaşık altı yıl geçmiş olduğundan, kelam konusu ziyarete ait kamera kayıtlarına ulaşılabilmesi de mümkün olmamıştır.”
SAVCILIK BİLGİ İSTEDİĞİ İÇİN SORUŞTURMA AÇILMAMIŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kelam konusu tehdide ait Meclis Genel Sekreterliği’nden bilgi ve evrak talebinde bulunduğu belirtilen cevapta, “Bu kapsamda savlarla ilgili olabilecek bilgi ve dokümanlar savcılık makamı ile paylaşıldığından, birebir bahis hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde farklı bir soruşturma açılmamış ve hata duyurusunda bulunulması yoluna da gidilmemiştir” denildi.
PAYLAN: PROBLEMİN ÜZERİNE YA GİDİLEMİYOR YA DA GİDİLMİYOR, İKİSİ DE KÖTÜ
İnfaz edileceğine yönelik epeyce önemli argümanların olduğunu, bu tezler karşısında devlet aygıtının harekete geçmediğini belirten HDP’li Garo Paylan, “Bu da benim kuşkularımı artırıyor. Rastgele bir olayda iki saat içerisinde harekete geçen savcılık iki aydır harekete geçmiyor” dedi. Meclis Başkanlığı’nın müracaatına verdiği cevabı kıymetlendiren Paylan şu biçimde devam etti:
“Üyesi olduğum Meclis’e davet yapıyorum Meclis de harekete geçmiyor. Meclis Başkanlığı’na verdiğim dilekçeye verilen karşılıkta, ‘Meclis’e silah girmesi mümkün değildir, kayıtları size veremeyiz’ üzere açıklamalarla karşı karşıya kaldım. Bu da benim bu problemin üzerine gidilmediğine yönelik kuşkularımı artırıyor. Ya gidilemiyor ya da gidilmiyor. İkisi de epey berbat. ‘Kamera kayıtları yok’ deniyor. Bu imkânsız bir şey, devletin kayıtları hiç bir vakit yok olmaz.”
‘KAYGILARIM ARTIYOR’
TBMM’ye girişlerde milletvekillerinin araçlarının aranmadığını, Mehmet Sinan İnce’nin suikasta dair yaptığı paylaşımda, “Milletvekilinin danışmanından döndü” sözünü kullandığını hatırlatan HDP’li Paylan, “Demek ki bir milletvekiliyle birlikte buraya giriyor. Silahı da o biçimde soktuğu ortada. Ancak bunun üzerine gidilmiyor” dedi.
“Ben sadece Garo Paylan olsam kendi canımla ilgili problemden korku duyarım lakin bizler kamusal varlıklarız” sözlerini kullanan Paylan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bize bakan sosyolojiler var. Hrant Dink cinayeti üzere cinayetler aşikâr siyasi emeller çerçevesinde işlendi. Bu cinayetlerin üzerine gidilmedi. Gidilmediği için de bu yapılar devlet içerisinde varlıklarını sürdürüyorlar. Benimle ilgili bu argümanların üzerine gidilmemesi bu yapının devlet ortasında kol gezdiğini gösteriyor. Bu tip öteki provokasyonların da her an yapılabileceğini gösteriyor. Benim hedefim sırf şahsi bir tasa değil. Bu yapıların üzerine gidilmesi ve tekrar emsal planları yapamamalarının sağlanması. Fakat bunun yapılmadığını gördükçe korkularım artıyor.”
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, HDP’li Paylan’ın dilekçesine cevap veren Meclis Başkanlığı, ‘İnce’nin silahla Meclis’e girdiğinin tespit edilmediğini, ziyaret ayrıntılarının paylaşılamayacağını, kamera kayıtlarına ise ulaşılamadığını’ belirtti.
‘İNCE İSİMLİ ZİYARETÇİNİN SİLAHLA GİRİŞ YAPTIĞINA YÖNELİK RASTGELE BİR OLAY KAYDA GEÇMEDİ’
HDP’li Garo Paylan, Mehmet Sinan İnce’nin toplumsal medya üzerinden yaptığı paylaşımla, “Sene 2016, TBMM’ye silah sokturtup Garo Paylan’ı vurdurtup azmettireni Alaattin Çakıcı, faili MHP gösterecektin. Bana planı yaptırttın, iş milletvekili danışmanından döndü” söylemiş olduğini hatırlatarak Meclis Başkanlığı’na müracaatta bulunmuştu. Paylan’ın mevzuyu Meclis gündemine taşıması ve hata duyurusunda bulunmasının akabinde İnce, “Yapacak olsak yapardık. Kahraman yapmak istemedik seni. Yoksa iki kere önümüze düşürdük yürürken seni Meclis’te, baht yapıtı falan hayatta kaldım diye mağdur edebiyatı yapma” tabirleriyle tehditlerini sürdürmüştü.
Meclis Başkanlığı Paylan’ın, “TBMM’de şahsıma yönelik suikast planı hakkında soruşturma açtınız mı?” ve “Mehmet Sinan İnce isimli şahıs, 2010 yılından bu yana kaç defa, hangi tarihlerde ve ne kadar müddet ile TBMM’de bulunmuştur?” sorularına müracaattan iki ay daha sonra karşılık verdi.
İlgili yönetmelik hususlarını hatırlatan Meclis Başkanlığı, TBMM’ye nazaranv, ziyaret yahut seyahat niyetiyle gelen ziyaretçiler ile getirdikleri her türlü eşyaların elle, gözle, araç altı denetim aygıtı, kapı dedektörü, X-RAY metal dedektörü, gerektiğinde bomba dedektör köpeği ve bomba uzmanı ile arandığını söylemiş oldu ve cevabını şöyleki sürdürdü:
“Söz konusu güvenlik uygulaması göz önünde bulundurulduğunda TBMM yerleşkesi ve kullanmasındaki binalara rastgele bir biçimde silah vb. araçla girilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda dilekçeye bahis Mehmet Sinan İnce isimli ziyaretçinin de TBMM’ye silahla giriş yaptığına yönelik rastgele bir olay kayda geçmemiştir.”
‘ZİYARETE AİT KAMERA KAYITLARINA ULAŞILAMADI’
Öte yandan Meclis Başkanlığı, Meclis’e gelen ziyaretçilerin ziyaretçi takip sistemi ile kayıtlarının yapıldığını cevabında hatırlattı. Meclis Başkanlığı, Paylan’ı tehdit eden İnce’nin ziyaret ayrıntılarının, TBMM Güvenlik Uyum Kurulu’nun, “TBMM’ye gelen ziyaretçilerin ve ziyaret edilen şahısların ayrıntılarının üçüncü şahıslara verilmemesine” yönelik sonucu yeterince paylaşılamayacağını kaydetti.
TBMM Güvenlik Yönetmeliği’nin 42’nci unsurunun üçüncü fıkrasında “Görüntü kayıtları Bilgi Süreç Başkanlığınca en az bir ay koruma edilir” kararının yer aldığını belirten Meclis Başkanlığı, İnce’nin Meclis’e girip girmediğinin kamera kayıtlarıyla tespit edilemeyeceğini şu sözlerle ifade etti:
“Dilekçenizde bahsi geçen ziyaretin üzerinden yaklaşık altı yıl geçmiş olduğundan, kelam konusu ziyarete ait kamera kayıtlarına ulaşılabilmesi de mümkün olmamıştır.”
SAVCILIK BİLGİ İSTEDİĞİ İÇİN SORUŞTURMA AÇILMAMIŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kelam konusu tehdide ait Meclis Genel Sekreterliği’nden bilgi ve evrak talebinde bulunduğu belirtilen cevapta, “Bu kapsamda savlarla ilgili olabilecek bilgi ve dokümanlar savcılık makamı ile paylaşıldığından, birebir bahis hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde farklı bir soruşturma açılmamış ve hata duyurusunda bulunulması yoluna da gidilmemiştir” denildi.
PAYLAN: PROBLEMİN ÜZERİNE YA GİDİLEMİYOR YA DA GİDİLMİYOR, İKİSİ DE KÖTÜ
İnfaz edileceğine yönelik epeyce önemli argümanların olduğunu, bu tezler karşısında devlet aygıtının harekete geçmediğini belirten HDP’li Garo Paylan, “Bu da benim kuşkularımı artırıyor. Rastgele bir olayda iki saat içerisinde harekete geçen savcılık iki aydır harekete geçmiyor” dedi. Meclis Başkanlığı’nın müracaatına verdiği cevabı kıymetlendiren Paylan şu biçimde devam etti:
“Üyesi olduğum Meclis’e davet yapıyorum Meclis de harekete geçmiyor. Meclis Başkanlığı’na verdiğim dilekçeye verilen karşılıkta, ‘Meclis’e silah girmesi mümkün değildir, kayıtları size veremeyiz’ üzere açıklamalarla karşı karşıya kaldım. Bu da benim bu problemin üzerine gidilmediğine yönelik kuşkularımı artırıyor. Ya gidilemiyor ya da gidilmiyor. İkisi de epey berbat. ‘Kamera kayıtları yok’ deniyor. Bu imkânsız bir şey, devletin kayıtları hiç bir vakit yok olmaz.”
‘KAYGILARIM ARTIYOR’
TBMM’ye girişlerde milletvekillerinin araçlarının aranmadığını, Mehmet Sinan İnce’nin suikasta dair yaptığı paylaşımda, “Milletvekilinin danışmanından döndü” sözünü kullandığını hatırlatan HDP’li Paylan, “Demek ki bir milletvekiliyle birlikte buraya giriyor. Silahı da o biçimde soktuğu ortada. Ancak bunun üzerine gidilmiyor” dedi.
“Ben sadece Garo Paylan olsam kendi canımla ilgili problemden korku duyarım lakin bizler kamusal varlıklarız” sözlerini kullanan Paylan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bize bakan sosyolojiler var. Hrant Dink cinayeti üzere cinayetler aşikâr siyasi emeller çerçevesinde işlendi. Bu cinayetlerin üzerine gidilmedi. Gidilmediği için de bu yapılar devlet içerisinde varlıklarını sürdürüyorlar. Benimle ilgili bu argümanların üzerine gidilmemesi bu yapının devlet ortasında kol gezdiğini gösteriyor. Bu tip öteki provokasyonların da her an yapılabileceğini gösteriyor. Benim hedefim sırf şahsi bir tasa değil. Bu yapıların üzerine gidilmesi ve tekrar emsal planları yapamamalarının sağlanması. Fakat bunun yapılmadığını gördükçe korkularım artıyor.”