ahmetbeyler
Yeni Üye
Türkiye’nin Avrupa Birliği nezdindeki Daimi Temsilcisi ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson‘ın kuzeni Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp, ABD’li Chrest Vakfı’ndan aldığı fonlar ortaya çıkan Serbestiyet‘e Rusya – Ukrayna savaşını kıymetlendirdi.
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp Türkiye’deki emekli askerlerin “Putin hayranlığı” sergilediğini öne sürerek “Bu askerler nazaranvdeyken Rusya’yla savaş çıksaydı demek ki gidip gemilerini Rusya’ya teslim edeceklerdi” argümanında bulundu.
(Selim Kuneralp)
MONTRÖ’YE GÖZ DİKTİ
Savaşla bir arada değeri bir kere daha ortaya çıkan Montrö’yü tartışmaya açan Selim Kuneralpşu sözleri kullandı:
“Bu savaşın sonucunda Rusya zayıflayıp, Ukrayna kuvvetli çıkarsa, bu biçimde Montrö her durumda revizyona gitmek durumunda. 1945’ten beri Boğazlar rejimi az hayli istikrarlı bir rejim olmuştur lakin o rejim Sovyetler’in Karadeniz’de hâkim olmasıyla devam etmiştir. Rusya, Ukrayna’yla savaşından galibiyetle çıkmazsa Karadeniz’de hükümran olmayacak ve ötürüsıyla Montrö tekrar gündeme gelecek. Türkiye’nin de buna hazır olmamız lazım.”
JOHNSON’A ÖVGÜLER
Kurtuluş Savaşı’na ve Mustafa Kemal’e muhalefet ederek, işgalcilerle saf tutan, Kuvayi Milliye’ye ağır hakaretler eden İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal’in torunu olan kuzeni Boris Johnson’u övgüler dizen Selim Kuneralp şöyle konuştu:
“Putin’in yarattığı ve yaratacağı tehdidi de en âlâ İngiltere Başbakanı Boris Johnson gördü. Churchill üzerine kitaplar yazan, tarih bilgisi öteki Batılı başkanlardan daha derin olan Johnson, “1945’ten beri bu biçimde tehdit görmedik” dediğinde onunla dalga geçenler oldu fakat herkes onun ne kadar haklı olduğunda kısa müddette birleşti.”
(Boris Johnson)
DIŞLANIRSINIZ İLETİSİ
Yeni dünyanın temel dinamiğinin Rusya’ya düşman olmak olduğunu kaydeden ve ABD’ye tam teslimiyet daveti yapan Selim Kuneralp şunları öne sürdü:
“Yeni dünyanın temel dinamiği Rusya’nın hasım olduğudur. Rusya uygar dünya için hasımdır bugün. Kentlerin içine füze atılıyor, siviller ölüyor. 1945’ten beri Avrupa’da görülmemişti bunlar. Esad’ın Suriye’de yaptığını artık Putin Avrupa’da yapıyor. Esad nasıl aforoz edilmişse Putin de aforoz ediliyor. Yalnızca Putin değil, bakın, Putin’le temaslı bir orkestra şefi de aforoz ediliyor. Rusya’ya askeri, siyasal, kültürel ve ekonomik açıdan bir izolasyon var. Rusya, Suriye statüsüne indiriliyor, yalnızlaştırılıyor. Bu ölçüde bir dışlama Soğuk Savaş devrinde bile olmadı. Rusya gidip artık tahminen yalnızca Afrika’yla irtibat kurabilir. Bu, dünya için yeni bir sınama: Ya Batı’dan yana olacaksınız ya da siz de dışlanmış olacaksınız.”
KAVALA VE DEMİRTAŞ
Tutuklu iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ı hür bırakmanın tam vakti olduğunu ileri süren Selim Kuneralp kelamlarına şöyleki son verdi:
Yeni bir dünya kuruluyor. Herkes tarafını seçecek. Türkiye açık bir biçimde Avrupa ve Batı kartını oynarsa karşılığını gorecektir. Lakin bu kartı oynayacak mı? Ödevlerini yapacak mı? Kavala’yı, Demirtaş’ı özgür bırakmanın tam vakti aslında. Türkiye’yi yine demokratik, hukuk devleti haline sokmanın tam vakti. AB, Türkiye’ye açıkça “Hukuk devleti ol, komşularına bulaşma, AİHM kararlarını uygula” diyor. Erdoğan’ınki haklı bir sitem lakin o sitemin de karşılığını bilmeli. Avrupa, Erdoğan’a “Biz sana kapıyı kapatmadık ki, sen kendi kendine kapattın kapıyı” diyor. Erdoğan sitem etmemeli, ödevini yapmalı.
SERBESTİYET’E FONLAR
Geçen yıl Temmuz ayında ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’un Türk medyasına verdiği fonlar ortaya çıkmıştı. Teksas merkezli derneğin Türkiye’deki kuruluş ve derneklere verdiği “hibe” dayanaklarından Serbestiyet de 49 bin 995 bin dolarlık nasibini almıştı.
ALİ KEMAL KİMDİR?
Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı’na ve Mustafa Kemal Atatürk’e muhalefet ederek işgalcilerle saf tuttu ve Kuvayi Milliye’ye ağır hakaretler etti. İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal çeşitli gazetelerde müelliflik yaptı. Damat Ferit Paşa hükûmetlerinde kısa bir süre Maarif ve Dâhiliye Nazırlığı yaptı.
Ali Kemal
İkinci Meşrutiyet ve Mütareke periyodunda İttihat ve Terakki tersi görüşleriyle tanınan, Ulusal Gayret aleyhine sert tavırlarıyla bilinen İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın zaferinden daha sonra İstanbul’da tutuklandı.
SELİM KUNERALP KİMDİR?
9 Temmuz 1951’de doğan Selim Kuneralp Saint Joseph Fransız Lisesi’ni 1969 yılında bitirdi. 1973 yılında Londra İktisat Okulu’ndan mezun olan Selim Kuneralp’in Babası Zeki Kuneralp ASALA’nın maksadı olmuştu. Akında Selim Kuneralp’in annesi hayatını yitirmişti.
Selim Kuneralp’in ismi 2002 yılında fazlaca konuşuldu. AB Komitesi Türkiye eski Temsilcisi Karen Fogg’a ilişkin yaklaşık 7 bin e-posta bildirisi, 2002 Şubatı’nda Personel Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek tarafınca kamuoyuna belirtildi. Yazışmaların Aydınlık Mecmuası tarafınca yayınlanması daha sonrası, mahkemeler yayın yasağı koydu. Bunları basan Aydınlık’ın sayısı toplatıldı.
FONLARI DAĞITMA E-POSTASI
AB fonlarının Fogg tarafınca kimlere ya da hangi kurumlara kullandırtılacağı, Kıbrıs ve özelleştirme hususlarında ne tıp bir lobi yapılacağı konusunda görüşlerin açıklandıği yazışmaların ortaya çıkarılmasından daha sonra, Fogg, 3 ay ortasında Türkiye’deki 4 yıllık nazaranv müddetini doldurarak ayrıldı. Durumdan rahatsızlık duyan devrin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Dışişleri’nin 5 müsteşar yardımcısını veto ederek reaksiyonunu göstermişti.
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp Türkiye’deki emekli askerlerin “Putin hayranlığı” sergilediğini öne sürerek “Bu askerler nazaranvdeyken Rusya’yla savaş çıksaydı demek ki gidip gemilerini Rusya’ya teslim edeceklerdi” argümanında bulundu.
(Selim Kuneralp)
MONTRÖ’YE GÖZ DİKTİ
Savaşla bir arada değeri bir kere daha ortaya çıkan Montrö’yü tartışmaya açan Selim Kuneralpşu sözleri kullandı:
“Bu savaşın sonucunda Rusya zayıflayıp, Ukrayna kuvvetli çıkarsa, bu biçimde Montrö her durumda revizyona gitmek durumunda. 1945’ten beri Boğazlar rejimi az hayli istikrarlı bir rejim olmuştur lakin o rejim Sovyetler’in Karadeniz’de hâkim olmasıyla devam etmiştir. Rusya, Ukrayna’yla savaşından galibiyetle çıkmazsa Karadeniz’de hükümran olmayacak ve ötürüsıyla Montrö tekrar gündeme gelecek. Türkiye’nin de buna hazır olmamız lazım.”
JOHNSON’A ÖVGÜLER
Kurtuluş Savaşı’na ve Mustafa Kemal’e muhalefet ederek, işgalcilerle saf tutan, Kuvayi Milliye’ye ağır hakaretler eden İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal’in torunu olan kuzeni Boris Johnson’u övgüler dizen Selim Kuneralp şöyle konuştu:
“Putin’in yarattığı ve yaratacağı tehdidi de en âlâ İngiltere Başbakanı Boris Johnson gördü. Churchill üzerine kitaplar yazan, tarih bilgisi öteki Batılı başkanlardan daha derin olan Johnson, “1945’ten beri bu biçimde tehdit görmedik” dediğinde onunla dalga geçenler oldu fakat herkes onun ne kadar haklı olduğunda kısa müddette birleşti.”
(Boris Johnson)
DIŞLANIRSINIZ İLETİSİ
Yeni dünyanın temel dinamiğinin Rusya’ya düşman olmak olduğunu kaydeden ve ABD’ye tam teslimiyet daveti yapan Selim Kuneralp şunları öne sürdü:
“Yeni dünyanın temel dinamiği Rusya’nın hasım olduğudur. Rusya uygar dünya için hasımdır bugün. Kentlerin içine füze atılıyor, siviller ölüyor. 1945’ten beri Avrupa’da görülmemişti bunlar. Esad’ın Suriye’de yaptığını artık Putin Avrupa’da yapıyor. Esad nasıl aforoz edilmişse Putin de aforoz ediliyor. Yalnızca Putin değil, bakın, Putin’le temaslı bir orkestra şefi de aforoz ediliyor. Rusya’ya askeri, siyasal, kültürel ve ekonomik açıdan bir izolasyon var. Rusya, Suriye statüsüne indiriliyor, yalnızlaştırılıyor. Bu ölçüde bir dışlama Soğuk Savaş devrinde bile olmadı. Rusya gidip artık tahminen yalnızca Afrika’yla irtibat kurabilir. Bu, dünya için yeni bir sınama: Ya Batı’dan yana olacaksınız ya da siz de dışlanmış olacaksınız.”
KAVALA VE DEMİRTAŞ
Tutuklu iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ı hür bırakmanın tam vakti olduğunu ileri süren Selim Kuneralp kelamlarına şöyleki son verdi:
Yeni bir dünya kuruluyor. Herkes tarafını seçecek. Türkiye açık bir biçimde Avrupa ve Batı kartını oynarsa karşılığını gorecektir. Lakin bu kartı oynayacak mı? Ödevlerini yapacak mı? Kavala’yı, Demirtaş’ı özgür bırakmanın tam vakti aslında. Türkiye’yi yine demokratik, hukuk devleti haline sokmanın tam vakti. AB, Türkiye’ye açıkça “Hukuk devleti ol, komşularına bulaşma, AİHM kararlarını uygula” diyor. Erdoğan’ınki haklı bir sitem lakin o sitemin de karşılığını bilmeli. Avrupa, Erdoğan’a “Biz sana kapıyı kapatmadık ki, sen kendi kendine kapattın kapıyı” diyor. Erdoğan sitem etmemeli, ödevini yapmalı.
SERBESTİYET’E FONLAR
Geçen yıl Temmuz ayında ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’un Türk medyasına verdiği fonlar ortaya çıkmıştı. Teksas merkezli derneğin Türkiye’deki kuruluş ve derneklere verdiği “hibe” dayanaklarından Serbestiyet de 49 bin 995 bin dolarlık nasibini almıştı.
ALİ KEMAL KİMDİR?
Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı’na ve Mustafa Kemal Atatürk’e muhalefet ederek işgalcilerle saf tuttu ve Kuvayi Milliye’ye ağır hakaretler etti. İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal çeşitli gazetelerde müelliflik yaptı. Damat Ferit Paşa hükûmetlerinde kısa bir süre Maarif ve Dâhiliye Nazırlığı yaptı.
Ali Kemal
İkinci Meşrutiyet ve Mütareke periyodunda İttihat ve Terakki tersi görüşleriyle tanınan, Ulusal Gayret aleyhine sert tavırlarıyla bilinen İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın zaferinden daha sonra İstanbul’da tutuklandı.
SELİM KUNERALP KİMDİR?
9 Temmuz 1951’de doğan Selim Kuneralp Saint Joseph Fransız Lisesi’ni 1969 yılında bitirdi. 1973 yılında Londra İktisat Okulu’ndan mezun olan Selim Kuneralp’in Babası Zeki Kuneralp ASALA’nın maksadı olmuştu. Akında Selim Kuneralp’in annesi hayatını yitirmişti.
Selim Kuneralp’in ismi 2002 yılında fazlaca konuşuldu. AB Komitesi Türkiye eski Temsilcisi Karen Fogg’a ilişkin yaklaşık 7 bin e-posta bildirisi, 2002 Şubatı’nda Personel Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek tarafınca kamuoyuna belirtildi. Yazışmaların Aydınlık Mecmuası tarafınca yayınlanması daha sonrası, mahkemeler yayın yasağı koydu. Bunları basan Aydınlık’ın sayısı toplatıldı.
FONLARI DAĞITMA E-POSTASI
AB fonlarının Fogg tarafınca kimlere ya da hangi kurumlara kullandırtılacağı, Kıbrıs ve özelleştirme hususlarında ne tıp bir lobi yapılacağı konusunda görüşlerin açıklandıği yazışmaların ortaya çıkarılmasından daha sonra, Fogg, 3 ay ortasında Türkiye’deki 4 yıllık nazaranv müddetini doldurarak ayrıldı. Durumdan rahatsızlık duyan devrin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Dışişleri’nin 5 müsteşar yardımcısını veto ederek reaksiyonunu göstermişti.