ahmetbeyler
Yeni Üye
Metin Aşık bu haftaki köşesinde ‘Kimin eseri’ başlıklı yazı kaleme aldı. Metin Aşık’ın bu haftaki yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Osmanlı’da bayanlar tek başına meskenden çıkamaz, sinemaya tiyatroya gidemez, evleneceği eşiyle bir arada nikâh masasına oturamazdı. bayanı erkekle eşit seviyeye getiren Cumhuriyet yönetimi ve Cumhuriyet kanunları oldu. Bakın, o kazanımlar yıl yıl nasıl sağlandı:
1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Eğitimde birlik sağlanırken okullarda kız-erkek eşitliği de kuruldu.
1926: Türk Uygar Kanunu ile erkeğin epeyce eşliliği ve tek taraflı boşanma hakkı kaldırıldı, bayanlara boşanma hakkı, eşit miras hakkı, velayet hakkı tanındı.
1930: Bayanlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum müsaadesi düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleksel eğitim vermek gayesiyle Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak bayanlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliğiyle bayanlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu ile bayanların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Bayanların yer altında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan ILO mukavelesi kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) maddeyle düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortası bayan ve erkekler için eşit temellere göre düzenlendi.
CHP geçmişte bayan haklarını inkâr eden değil tam bilakis bayanlara özgürlüğü ve hakları sağlayan partiydi.
NURER UĞURLU
Gazeteciler Cemiyeti eski lideri, dostumuz Orhan Erinç Facebook’ta kelama şöyleki başlıyor:
“Sevgili Nurer Uğurlu da 6 Ekim günü sonsuzluğa gerçek yola çıktı. 60 küsur yıllık Babıâli arkadaşımdı. Üzülmem yasak lakin Nurer’in mevti niçiniyle yasağı delmek zorunda kaldım.”
Orhan Erinç, müellif, şair, yayıncı Nurer Uğurlu’nun vefatının toplumda hak ettiği ölçüde yankılanmamasına üzülmüş. 1960’larda Türkiye Personel Partisi gençlik kolu başkanlığı dâhil senelerca hem siyaset hem yayın hayatında onurlu bir uğraş veren Nurer Uğurlu’nun mevti pek duyulmadı. Duyurulmadı. Doğan Mahsustan üzere birkaç dostu haricinde onu geçmişteki çabasıyla anlatarak anan pek olmadı.”
“Osmanlı’da bayanlar tek başına meskenden çıkamaz, sinemaya tiyatroya gidemez, evleneceği eşiyle bir arada nikâh masasına oturamazdı. bayanı erkekle eşit seviyeye getiren Cumhuriyet yönetimi ve Cumhuriyet kanunları oldu. Bakın, o kazanımlar yıl yıl nasıl sağlandı:
1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Eğitimde birlik sağlanırken okullarda kız-erkek eşitliği de kuruldu.
1926: Türk Uygar Kanunu ile erkeğin epeyce eşliliği ve tek taraflı boşanma hakkı kaldırıldı, bayanlara boşanma hakkı, eşit miras hakkı, velayet hakkı tanındı.
1930: Bayanlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum müsaadesi düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleksel eğitim vermek gayesiyle Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak bayanlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliğiyle bayanlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu ile bayanların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Bayanların yer altında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan ILO mukavelesi kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) maddeyle düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortası bayan ve erkekler için eşit temellere göre düzenlendi.
CHP geçmişte bayan haklarını inkâr eden değil tam bilakis bayanlara özgürlüğü ve hakları sağlayan partiydi.
NURER UĞURLU
Gazeteciler Cemiyeti eski lideri, dostumuz Orhan Erinç Facebook’ta kelama şöyleki başlıyor:
“Sevgili Nurer Uğurlu da 6 Ekim günü sonsuzluğa gerçek yola çıktı. 60 küsur yıllık Babıâli arkadaşımdı. Üzülmem yasak lakin Nurer’in mevti niçiniyle yasağı delmek zorunda kaldım.”
Orhan Erinç, müellif, şair, yayıncı Nurer Uğurlu’nun vefatının toplumda hak ettiği ölçüde yankılanmamasına üzülmüş. 1960’larda Türkiye Personel Partisi gençlik kolu başkanlığı dâhil senelerca hem siyaset hem yayın hayatında onurlu bir uğraş veren Nurer Uğurlu’nun mevti pek duyulmadı. Duyurulmadı. Doğan Mahsustan üzere birkaç dostu haricinde onu geçmişteki çabasıyla anlatarak anan pek olmadı.”