dunyadan
Aktif Üye
Tıpkı aileden 10 şahsa ‘miyokard’ hastalık tanısı konuldu
Diyarbakır’da yaşayan Ateş Ailesi’nin 10 ferdine hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması hastalığı teşhisi konuldu. Aileden 4 kişi ise hastalığa bağlı ani kalp durması sebebiyle yaşamını kaybetti. Bunlardan birisi de 12 yaşındaki Berat Ateş’in babasıydı. Talihsiz adam ameliyat bulunmasına günler kala ani kalp durması niçiniyle yaşamını kaybetti. Başka merkezlerde ameliyat olan hastalar da hayata tutunamadı. Babasının ölümünün ardından nefes darlığı ve yorgunluk şikayetleri başlayan Berat’ın yapılan tahliller daha sonrası babası ile aynı kaderi paylaştığı ortaya çıktı. Berat’ta da hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması teşhisi konuldu. Apar topar ameliyata alınan Berat Ateş, babasının ameliyatını gerçekleştirmesi planlanan Medicana Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal tarafınca ameliyat edildi. Ateş, zorlu operasyon daha sonrası sağlığına kavuştu.
BERAT’IN EN BÜYÜK HAYALİ FUTBOL OYNAMAK
ilk zaman içinderda nefes darlığı şikayeti başladığını belirten Berat Ateş, “Top oynadığımda çabuk yoruluyordum. Şikayetlerim son zaman içinderda daha da hızlandı. Babamın vefatı daha sonrası süreç daha da hızlandığı için şikayetlerim arttı. Ameliyat daha sonrası artık daha rahat nefes alabiliyorum. Şu an hiç bir şikayetim yok. 2 yıl geçse de bir rahatlıkla koşabilsem daha da mutlu olacağım. Top da oynayabilsem oldukça güzel olacak. Futbolu fazlaca seviyorum, Galatasarayı tutuyorum. Mühendis ya da mimar olmak istiyorum. Eğer futbol oynayabilirsem futbolcu da olmak isterim” dedi.
BABASININ ANİ ÖLÜMÜNDEN 2 AY daha sonra AMELİYATA KARAR VERİLDİ
Aynı hastalık niçiniyle eşini kaybeden 36 yaşındaki anne Semra Ateş ise oğlunun sağlığına kavuşmasından ötürü mutlu. Anne Ateş yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“Berat’ın doğuştan hastalığı vardı, bu biçimde hemen hemen 6 aylıktı, hastaneye götürdük. İlk soğuk algınlığından şüphe ettik. Ancak hastanede kalp doktoruna gitmemizi söylemiş olduler. Bana ‘bu çocuk hasta’ dediler. 3 ayda bir kontrole gelmesi gerektiği söylendi. Aradan 2-3 sene geçtikten daha sonra yeniden hastalandı. 17-18 yaşlarında ameliyat bulunmasına karar verildi. Babasında da aynı hastalık ortaya çıktı ve ameliyat öncesi yaşamını kaybetti. Babasının ani ölümünden 2 ay daha sonra Berat’ın ani ameliyatına karar verildi. Heyet sonucuyla acil bir biçimde ameliyat edildi. Ameliyat olup da sağlığına kavuşacağına inanamıyordum. Rabbime şükürler olsun ki şu an fazlaca iyi.”
AMELİYAT SORUNSUZDU BERAT SAĞLIĞINA KAVUŞTU
Ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, “Berat’ın 20 yıl kadar önce amcasını ameliyat ettim. Bu ameliyatın ardından sağlığına kavuşmuştu. sonrasındasında birfazlaca aile bireyinde daha bu hastalık ortaya çıktı. Onlarda da değişik tedaviler uygulandı. Hatta cerrahi tedaviye rağmen ailede yaşamını kaybeden hastalar oldu. Berat’ın babası ise bana ameliyat olmak için müracaat etmişti fakat ne yazık ki planlanan ameliyat gününden birkaç gün önce ani kalp durması kararı yaşamını kaybetti. Ameliyatını yapmam kısmet olmayan hastanın oğlu seneler daha sonra bana getirildi. Berat 12 yaşında ve babasıyla aynı hastalığa sahipti. Bu kez ise onun ameliyatını planladık. Geçen hafta ameliyatını gerçekleştirdik. Ameliyat sorunsuz seyretti. Berat şimdi sağlığına kavuştu” ifadelerini kullandı.
500 KİŞİDE BİR GÖRÜLÜYOR EN BÜYÜK TEHLİKE ANİ ÖLÜM
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, şu biçimde devam etti:
“Tanısı hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması durumu. Buna eşlik eden karıncığın çıkışında daralma ya da kalbi besleyen koroner damarların kas içerisinde sıkışması gibi tablolar mevcut olabiliyor. Hastalıkta en büyük tehlike ani ölüm. Bu hastalığın şikayetleri genellikle efor sırasında ortaya çıkıyor hatta 40 yaşının altında ani ölümle yaşamını kaybeden hastaların yüzde 90’ına bu hastalık niçin olmaktadır. Eğer sol karıncık çıkışında darlık var ise ya da koroner damar kalp kası içerisine sıkışmışsa cerrahi tedavi ön plana geliyor. Tamamen genetik geçişi olan bir hastalık. Toplumda normalde 500 kişide bir oranında görülüyor. Erkeklerde 3 kat daha fazla ve ailede bir bireyde eğer bu hastalık var ise mutlaka akrabaların kontrolden geçmesi gerekiyor. Bu çok sıradan şekilde ekokardiyografi ile anlaşılabilen bir hastalık. Belirtileri içinde nefes darlığı, arkadaşlarıyla aynı biçimde oyun oynayamama, koşamama ve efor sırasında göğüs ağrısı hatta bayılma ile kendini gösterebiliyor. kimi zaman ise ilk belirti ani bir ritim bozukluğu ve ona bağlı oldukca acil bir tablonun ortaya çıkması şeklinde olabilir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Diyarbakır’da yaşayan Ateş Ailesi’nin 10 ferdine hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması hastalığı teşhisi konuldu. Aileden 4 kişi ise hastalığa bağlı ani kalp durması sebebiyle yaşamını kaybetti. Bunlardan birisi de 12 yaşındaki Berat Ateş’in babasıydı. Talihsiz adam ameliyat bulunmasına günler kala ani kalp durması niçiniyle yaşamını kaybetti. Başka merkezlerde ameliyat olan hastalar da hayata tutunamadı. Babasının ölümünün ardından nefes darlığı ve yorgunluk şikayetleri başlayan Berat’ın yapılan tahliller daha sonrası babası ile aynı kaderi paylaştığı ortaya çıktı. Berat’ta da hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması teşhisi konuldu. Apar topar ameliyata alınan Berat Ateş, babasının ameliyatını gerçekleştirmesi planlanan Medicana Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal tarafınca ameliyat edildi. Ateş, zorlu operasyon daha sonrası sağlığına kavuştu.
BERAT’IN EN BÜYÜK HAYALİ FUTBOL OYNAMAK
ilk zaman içinderda nefes darlığı şikayeti başladığını belirten Berat Ateş, “Top oynadığımda çabuk yoruluyordum. Şikayetlerim son zaman içinderda daha da hızlandı. Babamın vefatı daha sonrası süreç daha da hızlandığı için şikayetlerim arttı. Ameliyat daha sonrası artık daha rahat nefes alabiliyorum. Şu an hiç bir şikayetim yok. 2 yıl geçse de bir rahatlıkla koşabilsem daha da mutlu olacağım. Top da oynayabilsem oldukça güzel olacak. Futbolu fazlaca seviyorum, Galatasarayı tutuyorum. Mühendis ya da mimar olmak istiyorum. Eğer futbol oynayabilirsem futbolcu da olmak isterim” dedi.
BABASININ ANİ ÖLÜMÜNDEN 2 AY daha sonra AMELİYATA KARAR VERİLDİ
Aynı hastalık niçiniyle eşini kaybeden 36 yaşındaki anne Semra Ateş ise oğlunun sağlığına kavuşmasından ötürü mutlu. Anne Ateş yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“Berat’ın doğuştan hastalığı vardı, bu biçimde hemen hemen 6 aylıktı, hastaneye götürdük. İlk soğuk algınlığından şüphe ettik. Ancak hastanede kalp doktoruna gitmemizi söylemiş olduler. Bana ‘bu çocuk hasta’ dediler. 3 ayda bir kontrole gelmesi gerektiği söylendi. Aradan 2-3 sene geçtikten daha sonra yeniden hastalandı. 17-18 yaşlarında ameliyat bulunmasına karar verildi. Babasında da aynı hastalık ortaya çıktı ve ameliyat öncesi yaşamını kaybetti. Babasının ani ölümünden 2 ay daha sonra Berat’ın ani ameliyatına karar verildi. Heyet sonucuyla acil bir biçimde ameliyat edildi. Ameliyat olup da sağlığına kavuşacağına inanamıyordum. Rabbime şükürler olsun ki şu an fazlaca iyi.”
AMELİYAT SORUNSUZDU BERAT SAĞLIĞINA KAVUŞTU
Ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, “Berat’ın 20 yıl kadar önce amcasını ameliyat ettim. Bu ameliyatın ardından sağlığına kavuşmuştu. sonrasındasında birfazlaca aile bireyinde daha bu hastalık ortaya çıktı. Onlarda da değişik tedaviler uygulandı. Hatta cerrahi tedaviye rağmen ailede yaşamını kaybeden hastalar oldu. Berat’ın babası ise bana ameliyat olmak için müracaat etmişti fakat ne yazık ki planlanan ameliyat gününden birkaç gün önce ani kalp durması kararı yaşamını kaybetti. Ameliyatını yapmam kısmet olmayan hastanın oğlu seneler daha sonra bana getirildi. Berat 12 yaşında ve babasıyla aynı hastalığa sahipti. Bu kez ise onun ameliyatını planladık. Geçen hafta ameliyatını gerçekleştirdik. Ameliyat sorunsuz seyretti. Berat şimdi sağlığına kavuştu” ifadelerini kullandı.
500 KİŞİDE BİR GÖRÜLÜYOR EN BÜYÜK TEHLİKE ANİ ÖLÜM
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, şu biçimde devam etti:
“Tanısı hipertrofik kardiyomiyopati, yani kalp kasının (miyokard) anormal kalınlaşması durumu. Buna eşlik eden karıncığın çıkışında daralma ya da kalbi besleyen koroner damarların kas içerisinde sıkışması gibi tablolar mevcut olabiliyor. Hastalıkta en büyük tehlike ani ölüm. Bu hastalığın şikayetleri genellikle efor sırasında ortaya çıkıyor hatta 40 yaşının altında ani ölümle yaşamını kaybeden hastaların yüzde 90’ına bu hastalık niçin olmaktadır. Eğer sol karıncık çıkışında darlık var ise ya da koroner damar kalp kası içerisine sıkışmışsa cerrahi tedavi ön plana geliyor. Tamamen genetik geçişi olan bir hastalık. Toplumda normalde 500 kişide bir oranında görülüyor. Erkeklerde 3 kat daha fazla ve ailede bir bireyde eğer bu hastalık var ise mutlaka akrabaların kontrolden geçmesi gerekiyor. Bu çok sıradan şekilde ekokardiyografi ile anlaşılabilen bir hastalık. Belirtileri içinde nefes darlığı, arkadaşlarıyla aynı biçimde oyun oynayamama, koşamama ve efor sırasında göğüs ağrısı hatta bayılma ile kendini gösterebiliyor. kimi zaman ise ilk belirti ani bir ritim bozukluğu ve ona bağlı oldukca acil bir tablonun ortaya çıkması şeklinde olabilir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.