ahmetbeyler
Yeni Üye
Türkiye Gazetesi2nde yer alan Yılmaz Bilgen imzalı haberde, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacıların inançlı geri dönüşüne yönelik teşebbüslerini hızlandırdığı açıklandı. Haberde, şu sözlere yer verildi:
“Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Kısmı Harekât bölgelerinde organize sanayi inşa projelerinde büyük kademe kaydedilirken birebir koridorda Katar’ın fonladığı 200 bin konutun saha tahlilleri yapıldı, proje ihale evresinde. Şam kanadı ile mülteciler ve terör örgütü PKK koruları başta olmak üzere görüşme trafiği de devam ediyor. Şam’ın PKK işgal çizgisine yapılacak bir terör operasyonunu kuzey ve doğu (Deir el-Zor, Rakka ve Menbiç) aksından desteklemesini isteyen Türk tarafı, tüm petrol ve gaz alanlarının bir daha Şam’ın denetimine geçmesi ve tüm arama, sürece, nakil ve ihraç konusunda takviye taahhüdünü de yineladı. Bu projeye paralel olarak Esad bölgelerinde de inançlı havzaların oluşturulması iki ülke temsilcileri içinde yapılan görüşmelerin bir öbür mevzu başlığı. BAE, Suudi Arabistan, Cezayir ve Ürdün’ün Şam-Ankara görüşme trafiğine diplomasi dayanağını artırırken kimi önderler, Erdoğan ve Esad içinde direkt (telefon) görüşme yeri oluşturma hedefli teşebbüslerini sürdürüyor. Türkiye, TSK ve Suriye Ulusal Ordusu’nun terörden arındırdığı bölgelerle birlikte Esad tarafında kaideleri olgunlaştırarak önümüzdeki 15-20 aylık dilimde 1,5 milyon mültecinin ülkesine dönüşünü hedefliyor.
Esad rejimi ile başlayan diplomatik görüşme trafiğinde Türkiye’nin öncelikli talebi, resmî nüfus ve tapu kayıtlarının 2011 öncesi baz alınarak yenilenmesi. Ankara’nın hesabı geri dönüş hâlinde verilecek can ve mal güvenliği teminatı ile 700 bin Suriyelinin döneceği tarafında. Bu mevzuda atılacak adımlar içinde siyasi, güvenlik hususlarında alınacak arayı ekonomik işbirliği takip edecek.”
“Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Kısmı Harekât bölgelerinde organize sanayi inşa projelerinde büyük kademe kaydedilirken birebir koridorda Katar’ın fonladığı 200 bin konutun saha tahlilleri yapıldı, proje ihale evresinde. Şam kanadı ile mülteciler ve terör örgütü PKK koruları başta olmak üzere görüşme trafiği de devam ediyor. Şam’ın PKK işgal çizgisine yapılacak bir terör operasyonunu kuzey ve doğu (Deir el-Zor, Rakka ve Menbiç) aksından desteklemesini isteyen Türk tarafı, tüm petrol ve gaz alanlarının bir daha Şam’ın denetimine geçmesi ve tüm arama, sürece, nakil ve ihraç konusunda takviye taahhüdünü de yineladı. Bu projeye paralel olarak Esad bölgelerinde de inançlı havzaların oluşturulması iki ülke temsilcileri içinde yapılan görüşmelerin bir öbür mevzu başlığı. BAE, Suudi Arabistan, Cezayir ve Ürdün’ün Şam-Ankara görüşme trafiğine diplomasi dayanağını artırırken kimi önderler, Erdoğan ve Esad içinde direkt (telefon) görüşme yeri oluşturma hedefli teşebbüslerini sürdürüyor. Türkiye, TSK ve Suriye Ulusal Ordusu’nun terörden arındırdığı bölgelerle birlikte Esad tarafında kaideleri olgunlaştırarak önümüzdeki 15-20 aylık dilimde 1,5 milyon mültecinin ülkesine dönüşünü hedefliyor.
Esad rejimi ile başlayan diplomatik görüşme trafiğinde Türkiye’nin öncelikli talebi, resmî nüfus ve tapu kayıtlarının 2011 öncesi baz alınarak yenilenmesi. Ankara’nın hesabı geri dönüş hâlinde verilecek can ve mal güvenliği teminatı ile 700 bin Suriyelinin döneceği tarafında. Bu mevzuda atılacak adımlar içinde siyasi, güvenlik hususlarında alınacak arayı ekonomik işbirliği takip edecek.”