Uyuz koyuna dikkat

ahmetbeyler

Yeni Üye
Darısı, her insanın başına olsun isterim. Biz daha bayram gelmeden bu hafta bayramı kutladık, memleket olarak. Canımız, kanımız yegâne mutluluğumuz Yeni Amasyaspor nihayet epey yıllık beklemenin akabinde bal liginde şampiyon olup play-offları da geçerek 3. Lig maceramızı başlatmış oldu.

– “Kardeşim, buna da mı seviniyorsunuz? 3. Lig’e çıkmışsınız ne olmuş?” diyerek tahminen sevincimizi küçük bakılırsanler olabilir varsın, canları sağ olsun.



Lakin Ulusal Gayretin başladığını dünyaya duyuran, Mustafa Kemal Paşamızı candan karşılayıp; “Onu ilişkin olduğu yere milletin gönlüne gönderen” Amasyalı bizler için üçüncü lig bir başlangıç olacak unutulmasın. Yarın bir gün türlü başarılara koşan bir ekibi üst liglerde görürseniz “Bizim Şeref” demişti de inanmamıştık dersiniz.

Ne diyor, Moliere:

“kuvvetlikler, muvaffakiyetin kıymetini artıran süslerdir.”

17 yıl boyunca sahiden epey kuvvetlik çekti, grubumuz. Kent kadrosu olmanın avantajları kadar dezavantajlarını da iliklerine kadar hissettiler ancak tünelin ucundaki ışığı her daim görüp gayret ettiler.

Bu kutlu seyahatlerinde onları bir saniye olsun bırakmayan Şehzadeler Taraftar Kümesi’nin tesiri de epeyce büyük. Unutulmasın ki size inanan bir kişi yolu açarken, size inanan binler o yolun kaldırım taşlarını döşerler. Gecesini gündüzüne katan, cebindeki üç kuruşu grup için harcayan bu yürekli şehzadelere her şeyin başında teşekkür etmek gerekir.



Ayrıyeten; Yeni Amasyaspor İdaresine, Belediye Liderimiz Değerli Büyüğüm, Bedelli Abim Mehmet Sarı’ya, Valimiz Mustafa Masatlı’ya, Amasyaspor Denetmeni Musa Kaldırım’a, Sayım Amcama, Satılmış Dayıma derken suratımı alamayıp Mustafa Temel, güzel yeğenim Yiğit diyerek bütün memlekete teşekkürle bitiriyormuşum, bu haftaki yazımı.

Efendim, geldik bir daha bu haftaki yazımızın sonuna. Bayramınızı şimdiden en kalbi hislerimle kutluyor memleketimize bu bayramın barış, bolluk ve rahmet getirmesini yürekten diliyorum.

bir daha bir ateş başı kıssasıyla huzurlarınızdan çekiliyorum.

Adamın biri dağda, ovada dolanırken koyunlarını otlatan çobanın birine denk geliyor. Allah’ın selamını verip çobana yaklaşarak:

– “Ben burada kaç koyun olduğunu bilirsem bana bir koyun ikram eder misin?”



– “Ederim, elbette. Buyur söyle, kaç koyun var ?”

– “180 koyun var.”

– “Doğru bildin, al bakalım” deyince adam, gülümseyerek koyunların ortasına girip birini yükleniyor.

O sırada çoban:

– “Ben, senin kimlerden olduğunu bilirsem, o koyunu bırakacak mısın?”



– “Bırakırım elbette. Söyle bakalım, kimlerdenim ?”

– “İmirlerdensin.”

– “Ulan! Nereden anladın ?”

-Onca koyunun içinde tuttun, uyuz iti kucakladın gdolayıyordun!

Haftaya görüşmek üzere, sevgi ve hürmetlerimle hoşçakalın…



Onur Düzyatanlar