ahmetbeyler
Yeni Üye
Rusya’dan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) direkt uçuşlar başlıyor. Diplomatik kaynakların paylaştığı bilgiye bakılırsa, Rus ticari uçuşları fazlaca yakın vakitte direkt Rusya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) içinde, muhtemelen bir tıp operatörü aracılığıyla gerçekleştirilecek ve Rusya hükümetinin de bu bahse olur verdiği öğrenildi. Türkiye ile Rusya tarafları içinde çabucak hemen görüşmelerin devam ettiği de öğrenilen bilgiler içinde. Kaynaklara bakılırsa, KKTC ve Türkiye için diplomatik bir zafer olarak algılanan gelişimin, önümüzdeki günlerde duyurulması bekleniyor. tıpkı vakitte, KKTC’nin tanınması tarafında değerli bir mihenk taşı olan gelişmeyle, Rusya’dan KKTC’ye birinci uçuşun, yeni Ercan Havalimanı’nın 15 Kasım’da gerçekleştirilmesi planlanan açılışına yetiştirilmesine çalışıldığı da öğrenildi.
İLK SEFER MÜSLÜMAN BÜYÜKELÇİ
Söz konusu gelişimin KKTC’nin memleketler arası arenada resmi olarak tanınmasının yolunu açması umut edilirken, Ukrayna’daki savaştan daha sonra Rus turistlerin tercih noktasının Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye kaydığı da aktarıldı. Geçtiğimiz günlerde ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırmış, ABD’nin bu sonucu hem Türkiye tıpkı vakitte KKTC tarafınca reaksiyonla karşılanmıştı. Rusya’nın KKTC konusunda memleketler arası arenadaki stratejisini değiştirdiği yorumları yapılırken, bu biçimde bir sonucun diplomatik kaynaklar tarafınca teyit edilmiş olması dikkat çekti. birebir vakitte, geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Güney Kıbrıs’a Putin’e yakınlığı ile bilinen Müslüman bir büyükelçi olan Murat Zyazikov’u ataması da dikkatlerden kaçmadı. Güney Kıbrıs medyası, Zyazikov’un atanmasını “Putin’den Erdoğan’a hediye” olarak yorumlarken, Rus Büyükelçinin KKTC ile alakalarda olumlu adımları atması ve hatta KKTC’yi “muhatap alması” kaygısı lisana getirildi.
TANIMAYA YÖNELİK ‘İLK ADIM’
Rusya’nın KKTC ile bağlarındaki gelişmelere dair görüşlerini paylaşan Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Ünal, fazlaca uzun müddettir Rusya’nın jeopolitik mecburiyetleri doğrultusunda bu biçimde bir karar beklediğini belirtti. Ünal, Ukrayna krizinin başlangıcında Kıbrıs Rum tarafının Yunanistan’la birlikte hava alanını Rusya’ya kapatması sırasında bu biçimde olumlu bir konjonktürün oluştuğuna ve aslında Ukrayna krizi başlamadan fazlaca evvel Rusya’nın KKTC konusunda bu biçimde bir pazarlığa hazır olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ünal, “Ben bu adımı, Rusya’nın KKTC’yi tanımasına yönelik birinci adım olarak görüyorum ve fazlaca önemsiyorum” sözlerini kullanırken, direkt uçuşları ve KKTC’yi tanıma sürecini Kremlin’in Yunanistan’a ve Rumlara kızgınlığı değil, bu sonucunın stratejik bir altyapısı olduğunu da belirtti. Ünal şöyleki konuştu: “örneğin Ada’da tek devletli bir tahlil olduğunda bu Ada’nın tümü AB toprağı olacaktır, hatta Türkiye, Amerika’yla İngiltere ve AB ile bir uzlaşmayla, tek devletli tahlile evet diyecekse, bu biçimde Rusya açısından, daha tehlikeli bir sonuç olarak Türkiye Rusya’ya karşı Batı blokuna daha fazla yaslanmış olur. Ada’da kurulacak bu yeni hükümet beraberinde NATO’ya da girer. yıllardır bunları Ruslarla konuşup tartışıyorum ve Ruslar bunu stratejik olarak bunu epey güzel kavradılar ve buradaki tehlikeyi fark ettiler.”
‘TÜRKİYE’NİN ELİNE KOZ VERDİ’
Ünal, direkt uçuşların Ada’nın hava alanının yalnızca Kıbrıslı Rumlara ilişkin olmadığını, kıymetli bir kısmının de KKTC’nin denetiminde olduğunu gösterme noktasında kritik ehemmiyete sahip olduğunu da belirtirken, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafının krizi askerileştirme teşebbüslerinin Türkiye’nin eline koz verdiğini de söylemiş oldu. Ünal, “Yunanistan’ın ve Rumların krizi askerileştirme teşebbüsleri, Rusya ile bizim yapacağımız bu tıp pazarlıklara da altyapı oluşturur. Bundan çekinmemek lazım. Onlar sorunu askerileştirdikçe biz de hem onlara askeri olarak karşılık verirken tıpkı vakitte politik sonuçlar elde etmeye odaklanmış oluruz. Ve hiç bir Batılı ülke de Ruslarla KKTC konusundaki bu adımlara karışamaz. Adamlar ellerine silah almış bizim üzerimize geliyor, ne yapmak lazım demek lazım” dedi.
TATAR: KKTC İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR ADIM OLUR!
Milliyet’ten Fatma Gülçin Kabasakallı’ya hususla ilgili açıklama yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu biçimde bir gelişimin “Türkiye’nin istikrar siyaseti bağlamında, Rusya ile hasıl olması durumunda bunu memnuniyetle karşılarız. bu biçimde bir gelişme, KKTC için epeyce değerli bir adım olur, tanıma dediğin bu biçimde başlar, kıymetli olan ekonomik hareketlerdir” tabirlerini kullandı. Türkiye’nin direkt uçuşları 1970’lerden beri Ercan’a esasen yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar “Bizim hukukçularımıza göre, direkt uçuşun olmaması için hiç bir niye yok. Lakin Rumlar itiraz ediyor bizim gelişmemizi engellemek ve bize diz çökertmek için. Rusya kendi sebeplerinden dolayı, bu itirazımı kaldırıyorum, bir özel uçak şirketi Moskova’dan direkt Ercan’a uçurtmak isterse benim için bir problem yok, o şirketin siyasetidir dediği anda, bu olay olur” tabirlerini kullandı. Direkt uçuşlarla ilgili her türlü gelişimin Türkiye’nin bilgisi dahilinde olması gerektiğini, KKTC olarak dünyanın her yerinde temas halinde olduklarını belirten Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin savaşta gösterdiği liderliği, arabuluculuk ve tahıl koridorunun oluşması ve istikrarlı bir diplomasi yürütebilmesiyle, bizim için gurur vesilesi olur” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın Rusya’ya karşı ambargolara katılmasının Rusya ile ilgilerini bozduğunu da belirterek, Rusya’nın bundan rahatsızlık duyduğunu da kelamlarına ekledi.
İLK SEFER MÜSLÜMAN BÜYÜKELÇİ
Söz konusu gelişimin KKTC’nin memleketler arası arenada resmi olarak tanınmasının yolunu açması umut edilirken, Ukrayna’daki savaştan daha sonra Rus turistlerin tercih noktasının Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye kaydığı da aktarıldı. Geçtiğimiz günlerde ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırmış, ABD’nin bu sonucu hem Türkiye tıpkı vakitte KKTC tarafınca reaksiyonla karşılanmıştı. Rusya’nın KKTC konusunda memleketler arası arenadaki stratejisini değiştirdiği yorumları yapılırken, bu biçimde bir sonucun diplomatik kaynaklar tarafınca teyit edilmiş olması dikkat çekti. birebir vakitte, geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Güney Kıbrıs’a Putin’e yakınlığı ile bilinen Müslüman bir büyükelçi olan Murat Zyazikov’u ataması da dikkatlerden kaçmadı. Güney Kıbrıs medyası, Zyazikov’un atanmasını “Putin’den Erdoğan’a hediye” olarak yorumlarken, Rus Büyükelçinin KKTC ile alakalarda olumlu adımları atması ve hatta KKTC’yi “muhatap alması” kaygısı lisana getirildi.
TANIMAYA YÖNELİK ‘İLK ADIM’
Rusya’nın KKTC ile bağlarındaki gelişmelere dair görüşlerini paylaşan Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Ünal, fazlaca uzun müddettir Rusya’nın jeopolitik mecburiyetleri doğrultusunda bu biçimde bir karar beklediğini belirtti. Ünal, Ukrayna krizinin başlangıcında Kıbrıs Rum tarafının Yunanistan’la birlikte hava alanını Rusya’ya kapatması sırasında bu biçimde olumlu bir konjonktürün oluştuğuna ve aslında Ukrayna krizi başlamadan fazlaca evvel Rusya’nın KKTC konusunda bu biçimde bir pazarlığa hazır olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ünal, “Ben bu adımı, Rusya’nın KKTC’yi tanımasına yönelik birinci adım olarak görüyorum ve fazlaca önemsiyorum” sözlerini kullanırken, direkt uçuşları ve KKTC’yi tanıma sürecini Kremlin’in Yunanistan’a ve Rumlara kızgınlığı değil, bu sonucunın stratejik bir altyapısı olduğunu da belirtti. Ünal şöyleki konuştu: “örneğin Ada’da tek devletli bir tahlil olduğunda bu Ada’nın tümü AB toprağı olacaktır, hatta Türkiye, Amerika’yla İngiltere ve AB ile bir uzlaşmayla, tek devletli tahlile evet diyecekse, bu biçimde Rusya açısından, daha tehlikeli bir sonuç olarak Türkiye Rusya’ya karşı Batı blokuna daha fazla yaslanmış olur. Ada’da kurulacak bu yeni hükümet beraberinde NATO’ya da girer. yıllardır bunları Ruslarla konuşup tartışıyorum ve Ruslar bunu stratejik olarak bunu epey güzel kavradılar ve buradaki tehlikeyi fark ettiler.”
‘TÜRKİYE’NİN ELİNE KOZ VERDİ’
Ünal, direkt uçuşların Ada’nın hava alanının yalnızca Kıbrıslı Rumlara ilişkin olmadığını, kıymetli bir kısmının de KKTC’nin denetiminde olduğunu gösterme noktasında kritik ehemmiyete sahip olduğunu da belirtirken, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafının krizi askerileştirme teşebbüslerinin Türkiye’nin eline koz verdiğini de söylemiş oldu. Ünal, “Yunanistan’ın ve Rumların krizi askerileştirme teşebbüsleri, Rusya ile bizim yapacağımız bu tıp pazarlıklara da altyapı oluşturur. Bundan çekinmemek lazım. Onlar sorunu askerileştirdikçe biz de hem onlara askeri olarak karşılık verirken tıpkı vakitte politik sonuçlar elde etmeye odaklanmış oluruz. Ve hiç bir Batılı ülke de Ruslarla KKTC konusundaki bu adımlara karışamaz. Adamlar ellerine silah almış bizim üzerimize geliyor, ne yapmak lazım demek lazım” dedi.
TATAR: KKTC İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR ADIM OLUR!
Milliyet’ten Fatma Gülçin Kabasakallı’ya hususla ilgili açıklama yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu biçimde bir gelişimin “Türkiye’nin istikrar siyaseti bağlamında, Rusya ile hasıl olması durumunda bunu memnuniyetle karşılarız. bu biçimde bir gelişme, KKTC için epeyce değerli bir adım olur, tanıma dediğin bu biçimde başlar, kıymetli olan ekonomik hareketlerdir” tabirlerini kullandı. Türkiye’nin direkt uçuşları 1970’lerden beri Ercan’a esasen yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar “Bizim hukukçularımıza göre, direkt uçuşun olmaması için hiç bir niye yok. Lakin Rumlar itiraz ediyor bizim gelişmemizi engellemek ve bize diz çökertmek için. Rusya kendi sebeplerinden dolayı, bu itirazımı kaldırıyorum, bir özel uçak şirketi Moskova’dan direkt Ercan’a uçurtmak isterse benim için bir problem yok, o şirketin siyasetidir dediği anda, bu olay olur” tabirlerini kullandı. Direkt uçuşlarla ilgili her türlü gelişimin Türkiye’nin bilgisi dahilinde olması gerektiğini, KKTC olarak dünyanın her yerinde temas halinde olduklarını belirten Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin savaşta gösterdiği liderliği, arabuluculuk ve tahıl koridorunun oluşması ve istikrarlı bir diplomasi yürütebilmesiyle, bizim için gurur vesilesi olur” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın Rusya’ya karşı ambargolara katılmasının Rusya ile ilgilerini bozduğunu da belirterek, Rusya’nın bundan rahatsızlık duyduğunu da kelamlarına ekledi.