ahmetbeyler
Yeni Üye
Ulusal Saraylar Yönetimi Başkanlığı’na ait kararnamede dün yapılan ve Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle başkanlığın vazifelerine bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanlığı idaresindeki saray ve müzelerin işletilmesi ve onarımın yapılması üzere misyonlar üstüne alan başkanlık, artık cumhurbaşkanının onayıyla yeni müze kurabilecek, kamu kurum ve kuruluşlarının müzelerinin idaresini devralabilecek. Öteki bir tabirle, belediyelerin ya da üniversitelerin bünyesinde bulunan müzeler, yalnızca cumhurbaşkanı imzası ile başkanlığa devredilecek, işletilmesi ve onarımı üzere bakılırsavler başkanlıkça yürütülecek.
BELGİSİZ KRİTER
Cumuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine nazaran, değişiklikler içinde müzelerin devredilmesi haricinde dikkat çeken bir öteki değişiklik ise “belgesiz zanaatkâr” düzenlemesi oldu. Kararnamenin “personel istihdamı, çalıştırılması ve özel gelir” başlıklı hususunda, “Bakım, tamirat ve onarım ile tarihi fabrikalarda ustalık gerektiren işler için zanaatkâr olarak çalıştırılacaklarda çıraklık, kalfalık ve ustalık evrakları aranır” kaidesi bulunuyordu. Değişiklik ile doküman istemi esnetilerek, “Bu kaideye uygun çalıştırılacak zanaatkar temin edilememesi halinde kelam konusu işlerde zanaatında ustalaşmış ve temayüz etmiş olmak kaidesiyle doküman aranmaksızın da zanaatkâr çalıştırılabilir” kararı eklendi. bu biçimdece, onarım çalışmalarında, kriterleri belirlenmeyen “ustalaşmak” kaidesi yetkililer tarafınca uygun görülürse evraksız isimler de yer alabilecek.
İŞTE O LİSTE
Evraksız bireylerin önünün açılması, yakın periyotta yaşanan onarım facialarını bir daha gündeme getirdi. Geçmiş senelerda yaşanan facialardan bazları şu biçimde:
– Saraya pencere: Bin yıllık geçmişi olduğu bedellendirilen Tekfur Sarayı’na onarım kararı ahşap pencere, alüminyum korkuluklar eklendi.
– Mescide cam kaplama: İstanbul’da bulunan, sekizgen yapılı ve kubbeli Süheyl Beyefendi Mescidi onarım kararı camla kaplandı.
– Taş mescide sıva: İstanbul Fatih’teki Meslevihane Mescidi yığma taştan inşa edilmesine rağmen sıva çekilerek beyaza boyandı.
– Şifahaneye otomatik kapı: Mimar Sinan’ın yapıtı olan Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesi büsbütün camla kaplanırken iç bahçesine otomatik kapılar konuldu.
– Mozaiklere ziyan: Dünya’nın ikinci büyük mozaik sergileme alanı olan yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bulunan mozaikler özgünlüklerini yitirdi.
– Çeşme yıkıldı: İstanbul’daki Sokullu Mehmed Paşa Çeşmesi’nin bir kısmı onarım firması tarafınca yıkıldı.
– Pirinç Han’a çelik kapı: Bursa’daki Pirinç Han’a çelik kapı takıldı.
– Kaleye PVC pencere: Mersin’deki Mamure Kalesi’nde PVC pencere kullanıldı.
– Antik tiyatroya beyaz mermer: Aspendos Antik Tiyatrosu’nun onarımı sırasında yepyeni koyu gri yerine beyaz mermer kullanıldı. Bakanlık, durumu “zaman içinde eskisi üzere olacak” tabiriyle savundu.
– Güneş saatine badana: Üsküdar’daki Abdullah Ağa Camisi’nin minaresindeki 259 yıllık güneş saatine badana yapıldı.
– Galata’ya hilti: Galata Kulesi’ndeki onarım sırasında iki personelin hilti kullanarak duvarı delmesi kamuoyunun yansısını çekti.
“SÜNGER BOB” KALESİ
“Şile Kalesi” olarak da bilinen Ocaklı Ada Kalesi, 2015’teki onarım kararı özgün dokusunu kaybettiği istikametindeki tenkitlerle gündeme geldi. Kale, restorasydaha sonrasında bir çizgi sinema karakteri olan “Sünger Bob”a benzetildi.
BELGİSİZ KRİTER
Cumuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine nazaran, değişiklikler içinde müzelerin devredilmesi haricinde dikkat çeken bir öteki değişiklik ise “belgesiz zanaatkâr” düzenlemesi oldu. Kararnamenin “personel istihdamı, çalıştırılması ve özel gelir” başlıklı hususunda, “Bakım, tamirat ve onarım ile tarihi fabrikalarda ustalık gerektiren işler için zanaatkâr olarak çalıştırılacaklarda çıraklık, kalfalık ve ustalık evrakları aranır” kaidesi bulunuyordu. Değişiklik ile doküman istemi esnetilerek, “Bu kaideye uygun çalıştırılacak zanaatkar temin edilememesi halinde kelam konusu işlerde zanaatında ustalaşmış ve temayüz etmiş olmak kaidesiyle doküman aranmaksızın da zanaatkâr çalıştırılabilir” kararı eklendi. bu biçimdece, onarım çalışmalarında, kriterleri belirlenmeyen “ustalaşmak” kaidesi yetkililer tarafınca uygun görülürse evraksız isimler de yer alabilecek.
İŞTE O LİSTE
Evraksız bireylerin önünün açılması, yakın periyotta yaşanan onarım facialarını bir daha gündeme getirdi. Geçmiş senelerda yaşanan facialardan bazları şu biçimde:
– Saraya pencere: Bin yıllık geçmişi olduğu bedellendirilen Tekfur Sarayı’na onarım kararı ahşap pencere, alüminyum korkuluklar eklendi.
– Mescide cam kaplama: İstanbul’da bulunan, sekizgen yapılı ve kubbeli Süheyl Beyefendi Mescidi onarım kararı camla kaplandı.
– Taş mescide sıva: İstanbul Fatih’teki Meslevihane Mescidi yığma taştan inşa edilmesine rağmen sıva çekilerek beyaza boyandı.
– Şifahaneye otomatik kapı: Mimar Sinan’ın yapıtı olan Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesi büsbütün camla kaplanırken iç bahçesine otomatik kapılar konuldu.
– Mozaiklere ziyan: Dünya’nın ikinci büyük mozaik sergileme alanı olan yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bulunan mozaikler özgünlüklerini yitirdi.
– Çeşme yıkıldı: İstanbul’daki Sokullu Mehmed Paşa Çeşmesi’nin bir kısmı onarım firması tarafınca yıkıldı.
– Pirinç Han’a çelik kapı: Bursa’daki Pirinç Han’a çelik kapı takıldı.
– Kaleye PVC pencere: Mersin’deki Mamure Kalesi’nde PVC pencere kullanıldı.
– Antik tiyatroya beyaz mermer: Aspendos Antik Tiyatrosu’nun onarımı sırasında yepyeni koyu gri yerine beyaz mermer kullanıldı. Bakanlık, durumu “zaman içinde eskisi üzere olacak” tabiriyle savundu.
– Güneş saatine badana: Üsküdar’daki Abdullah Ağa Camisi’nin minaresindeki 259 yıllık güneş saatine badana yapıldı.
– Galata’ya hilti: Galata Kulesi’ndeki onarım sırasında iki personelin hilti kullanarak duvarı delmesi kamuoyunun yansısını çekti.
“SÜNGER BOB” KALESİ
“Şile Kalesi” olarak da bilinen Ocaklı Ada Kalesi, 2015’teki onarım kararı özgün dokusunu kaybettiği istikametindeki tenkitlerle gündeme geldi. Kale, restorasydaha sonrasında bir çizgi sinema karakteri olan “Sünger Bob”a benzetildi.