ahmetbeyler
Yeni Üye
Kardak kayalıklarına yönelik 1996 yılında gerçekleştirilen operasyonda nazaranv alan ve hem de Eskişehir’de faaliyet gösteren Büyük Ayı Arama ve Kurtarma Derneği’nin kurucusu olan emekli SAT komandosu Hakan Çalışkan, dernek üyesi Hüseyin Dönmezoğlu ile bir arada Rusya işgali altındaki Ukrayna’ya giderek, 4 gün boyunca 250 bireyden oluşan asker, polis, itfaiye işçisi, arama- kurtarma grupları ile sivil gönüllülere taktik muharebe yaralı bakımı eğitimi verdi.
Çatışma bölgelerindeki arama- kurtarma faaliyetlerinin devam ettiğini lakin çalışmalarda nazaranv alanların bilhassa yaralı bakımı konusunda eksiklerinin olduğunu gördüklerini belirten Çalışkan, “Verdiğimiz eğitim, Amerikan menşeli taktik muharebe yaralı bakımı. Bilhassa savaş ve çatışmalarda meydana gelen ateşli silah ve patlayıcı ile faydalanmalardaki birinci yardım uygulamalarını kapsıyor. Oraya birinci gittiğimizde ortamı bilmediğimiz için nasıl yarar sağlayacağımızı epeyce bilmiyorduk. Enkazlar vardı, tahminen enkazda arama kurtarma faaliyetleri olabilir, diye düşündük. Eğitim için hazırlıklı gittik. Yanımızda hem orada bırakmak için tıpkı vakitte eğitimde kullanmak için taktik yaralı bakım gereçleri götürdük. Çatışma bölgelerine de gittik. Oralar hayli berbat durumdaydı. Enkaz altından çıkartılan cesetler oluyor, arama faaliyetleri devam ediyordu. Lakin insan kaynağı bakımından muhtaçlıkları yoktu. Zira neredeyse bütün Ukrayna halkı istekli olmuş. Herkes bir biçimde işin ucundan tutuyor, canla başla çalışıyorlar. Lakin eğitim konusunda, bilhassa taktik yaralı bakımı konusunda eksiklik olduğunu gördük. Biz de bu tarafta çalışmalar yaptık. 4 gün boyunca itfaiye merkezi, dershane ve spor salonlarında asker, polis, itfaiye çalışanı, arama kurtarma grupları ile sivil gönüllülerden oluşan yaklaşık 250 şahsa eğitimler verdik. Son olarak Kiev’deki büyükelçiliğimizin işçisine bir eğitim verme talihimiz oldu. Onların da bu bahiste bize hayli katkı ve takviyeleri oldu” diye konuştu.
‘ÜLKELERİNİ ÖNEMLİ MANADA SAVUNACAKLAR’
Hakan Çalışkan, Ukrayna’da insanların çocuklarıyla bir arada sokaklarda olduğunu söylemiş oldu. Verdikleri eğitimler sırasındaki müşahedelerini de anlatan Çalışkan, Ukrayna halkının Kiev’i bırakıp gitmeye niyeti olmadığını ve savaşın bir daha şiddetlenmesine karşı hazırlık yaptıklarını kaydetti.
Çalışkan, “Kiev’de şu anda günlük yaşantı devam ediyor. Herkes çocukları ile sokaklarda. Ukrayna halkının Kiev’i bırakıp gitmeye niyeti yok. Savaşın yine şiddetleneceğini biliyorlar ve bunun için hazırlanıyorlar. Şu anda orada Rus kökenli bir epey Ukraynalı var, Polonya kökenliler var. Azeriler, Özbekler, Türkmenler üzere biroldukca farklı yerden Ukrayna vatandaşları var. Ama gördük ki bunların hepsi şu anda Ukraynalı olmuş. Ukrayna milleti kimliği altında birleşmişler ve ülkelerini önemli manada savunacaklar. Rusya açısından baktığımızda Kiev sembol bir kent. Sonuçta maksat orası. Kiev’e kolay kolay girebileceklerini düşünmüyorum. Şayet olursa epey şiddetli bir çatışma ve her iki taraftan fazlaca büyük kayıplar olacaktır. Kiev’den ayrılırken ise istasyonda adamların eşlerini, çocuklarını trene bindirdiklerini gördük. Çok da vakur bir biçimde gönderiyorlar. İnsanlarda bir panik, feryat, figan bir durum yok. Herkes çok mütevazi bir biçimde işini yapıyor. Hatta şunu söyleyeyim, enkaz bölgesine gittik her yer yıkılmış. Baktık orada belediye çalışanları ağaçların altındaki yaprakları süpürüyor ya da çimlere basmıyorlar. bu biçimde bir sistem hala devam ediyor. Kimse savaş var, diye bir kaos içerisinde değil” dedi. (DHA)
Çatışma bölgelerindeki arama- kurtarma faaliyetlerinin devam ettiğini lakin çalışmalarda nazaranv alanların bilhassa yaralı bakımı konusunda eksiklerinin olduğunu gördüklerini belirten Çalışkan, “Verdiğimiz eğitim, Amerikan menşeli taktik muharebe yaralı bakımı. Bilhassa savaş ve çatışmalarda meydana gelen ateşli silah ve patlayıcı ile faydalanmalardaki birinci yardım uygulamalarını kapsıyor. Oraya birinci gittiğimizde ortamı bilmediğimiz için nasıl yarar sağlayacağımızı epeyce bilmiyorduk. Enkazlar vardı, tahminen enkazda arama kurtarma faaliyetleri olabilir, diye düşündük. Eğitim için hazırlıklı gittik. Yanımızda hem orada bırakmak için tıpkı vakitte eğitimde kullanmak için taktik yaralı bakım gereçleri götürdük. Çatışma bölgelerine de gittik. Oralar hayli berbat durumdaydı. Enkaz altından çıkartılan cesetler oluyor, arama faaliyetleri devam ediyordu. Lakin insan kaynağı bakımından muhtaçlıkları yoktu. Zira neredeyse bütün Ukrayna halkı istekli olmuş. Herkes bir biçimde işin ucundan tutuyor, canla başla çalışıyorlar. Lakin eğitim konusunda, bilhassa taktik yaralı bakımı konusunda eksiklik olduğunu gördük. Biz de bu tarafta çalışmalar yaptık. 4 gün boyunca itfaiye merkezi, dershane ve spor salonlarında asker, polis, itfaiye çalışanı, arama kurtarma grupları ile sivil gönüllülerden oluşan yaklaşık 250 şahsa eğitimler verdik. Son olarak Kiev’deki büyükelçiliğimizin işçisine bir eğitim verme talihimiz oldu. Onların da bu bahiste bize hayli katkı ve takviyeleri oldu” diye konuştu.
‘ÜLKELERİNİ ÖNEMLİ MANADA SAVUNACAKLAR’
Hakan Çalışkan, Ukrayna’da insanların çocuklarıyla bir arada sokaklarda olduğunu söylemiş oldu. Verdikleri eğitimler sırasındaki müşahedelerini de anlatan Çalışkan, Ukrayna halkının Kiev’i bırakıp gitmeye niyeti olmadığını ve savaşın bir daha şiddetlenmesine karşı hazırlık yaptıklarını kaydetti.
Çalışkan, “Kiev’de şu anda günlük yaşantı devam ediyor. Herkes çocukları ile sokaklarda. Ukrayna halkının Kiev’i bırakıp gitmeye niyeti yok. Savaşın yine şiddetleneceğini biliyorlar ve bunun için hazırlanıyorlar. Şu anda orada Rus kökenli bir epey Ukraynalı var, Polonya kökenliler var. Azeriler, Özbekler, Türkmenler üzere biroldukca farklı yerden Ukrayna vatandaşları var. Ama gördük ki bunların hepsi şu anda Ukraynalı olmuş. Ukrayna milleti kimliği altında birleşmişler ve ülkelerini önemli manada savunacaklar. Rusya açısından baktığımızda Kiev sembol bir kent. Sonuçta maksat orası. Kiev’e kolay kolay girebileceklerini düşünmüyorum. Şayet olursa epey şiddetli bir çatışma ve her iki taraftan fazlaca büyük kayıplar olacaktır. Kiev’den ayrılırken ise istasyonda adamların eşlerini, çocuklarını trene bindirdiklerini gördük. Çok da vakur bir biçimde gönderiyorlar. İnsanlarda bir panik, feryat, figan bir durum yok. Herkes çok mütevazi bir biçimde işini yapıyor. Hatta şunu söyleyeyim, enkaz bölgesine gittik her yer yıkılmış. Baktık orada belediye çalışanları ağaçların altındaki yaprakları süpürüyor ya da çimlere basmıyorlar. bu biçimde bir sistem hala devam ediyor. Kimse savaş var, diye bir kaos içerisinde değil” dedi. (DHA)